1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. ‘Masaya dönüş’ sinyali
‘Masaya dönüş’ sinyali

‘Masaya dönüş’ sinyali

Anastasiadis, itibarını zedelemeden müzakerelere dönmenin yolunu arıyor

A+A-

 

Güney Kıbrıs basınından Kathimerini gazetesi:

Anastasiadis, itibarını zedelemeden müzakerelere dönmenin yolunu arıyor

 

• Anastasiadis Türkiye’den aleni ve bağlayıcı bir açıklama ile Doğu Akdeniz’deki her türlü talebini geri çekmesini istiyor

• BM, ABD VE AB Barbaros bölgedeyken bile müzakerelerin acilen başlamasını istiyorken...

• Koştuğu şart, rum tarafını türkiye’den istediği taahhütleri almadan masaya dönmesi yönündeki ağır baskılara karşı zayıf düşürüyor

•  “Eide, Kasım başında Ankara-Atina-Lefkoşa üçgenini gezecek ve taraflardan karşılıklı taviz isteyecek”

• İngiltere enerjinin müzakere gündemine katılması önerisini bir çalışma grubu kurulması şeklinde yeniden gündeme getirebilir

Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in uluslararası alanda ve ülke iç cephesinde itibarını zedelemeden Kıbrıs müzakerelerine geri dönmek için yol aramakta olduğu bildirildi.
Haftalık Kathimerini “Lefkoşa Büyük İkilemde... Türkiye’nin MEB’deki Taleplerini Geri Çekmesiyle Müzakerelere Nasıl Dönecek” başlığıyla manşete çektiği haberinde iki eksende hareket eden Anastasiadis’in bir yandan Türk meydan okumalarına karşı uluslararası alandan mümkün olduğunca çok destek almak –ki Avrupa Konseyi sonuç bildirgesi ile bu hedefin hasıl olduğu savunuluyor- bir yandan da mümkün olduğunca zarar görmeden müzakere masasına dönmek istediğini yazdı.
Anastasiadis’in yabancı muhataplarına, Türkiye Doğu Akdeniz’deki taleplerini açıkça geri çekmezse müzakerelere geri dönemeyeceğini söylediğine dikkat çeken gazete bunun, diplomatik açıdan pervasız karşılandığını çünkü Ankara’nın böyle bir açıklama yapabileceğine pek inanılmadığını vurguladı.

“Gaz İçin Yüksek Risk Hareketleri...”

Gazete buradaki tehlikenin, uluslararası toplumun tamamı müzakerelerin yeniden başlamasını isterken Rum tarafının, müzakereleri reddetme durumunda kalması olduğuna işaret etti.
Gazete iç sayfalarında çeşitli başlıklar altında detaylandırdığı haberinin “Gaz İçin Yüksek Risk Hareketleri... Ankara’nın Barbaros’la Tuzağı ve Lefkoşa’nın Geri Dönmek İçin Şartları” başlıklı bölümünde özetle şunları yazdı: “Nikos Anastasiadis günlerdir, Türkiye’nin Barbaros ile kurduğu tuzaktan içte ve dışta itibarını ve güvenilirliğini kaybetmeden çıkmanın yollarını arıyor. Türklerin MEB’deki faaliyetleri aleyhine uluslararası destek arayışı, Anastasiadis ve çalışma arkadaşlarının çözmesi gereken bir konu. İkincisi ve çok daha önemli gördükleri konu ise müzakerelerin yeniden başlaması ve Lefkoşa’nın geri dönmek için neler elde etmesi gerektiğidir. Anastasiadis Ulusal Konsey’de, Türkiye Kıbrıs MEB’indeki doğal kaynaklar üzerinde hak iddialarını alenen ve bağlayıcı şekilde geri çekmezse şahsının ve Müzakereci Andreas Mavroyannis’in Derviş Eroğlu ve müzakere heyeti ile ortak görüşmeye oturmayacağının altını çizdi.

BM, ABD VE AB Barbaros bölgedeyken bile…

Bu çok yüksek bir hedeftir ve Ankara’nın bunu yerine getirmesi imkansız değilse bile çok zordur. Özellikle de uluslararası toplum, Kıbrıs’ın egemenlik hakkı ihlalini söylemde bırakmış ve bu söyleme fiili önlem veya yaptırımlar eşlik etmiyorken... BM, ABD ve AB’nin Türk sismolojik araştırma gemisi Navtex’le bağladığı denizleri taramaya devam ederken bile müzakerelerin acilen yeniden başlamasını isterken bu olgu Kıbrıs Rum tarafını müzakereleri reddetme stratejisinde hapsediyor.

Başkan Anastasiadis gerek Ulusal Konsey’de gerek yabancı muhataplarına Türkiye MEB’deki taleplerini geri çekmeden müzakere masasına dönmesinin söz konusu olmadığını vurguluyor. Lefkoşa’nın değerlendirmesine göre Ankara, Başbakan Davutoğlu’nun da söylediği gibi, Kuzey’deki devletle imzaladığı kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşması tahtında Kıbrıs denizlerinde hidrokarbon arama ve değerlendirme hakkı olduğunu vurguluyor.

Türkiye’den Doğu Akdeniz’deki her türlü talebini geri çekmesini istiyor

Nikos Anastasiadis ve siyasi liderlik Türk hükümetinin, aleni ve bağlayıcı bir açıklama ile her türlü talebini geri çekmesinde ısrar ediyor. Bu, üst düzey bir yetkilinin açıklamasıyla ve hatta Türk hükümetinin BM’ye göndereceği, Türkiye’nin gerçekten hak sahibi olduğu bölgeleri, Kıbrıs MEB’inin parsellerini kapsamayacak şekilde netleştireceği bir yazılı beyanla yapılabilir.
Anastasiadis muhataplarına bu şartı yerine getirilmezse gerek şahsı gerek Müzakereci Mavroyannis’in Espen Barth Eide başkanlığındaki BM heyetiyle görüşmelerde Kıbrıs sorununun özünü görüşmeyeceklerini söylüyor. Anastasiadis doğrudan görüşmeler haricinde, Kıbrıslı Türklerle dolaylı müzakereleri de ihtimal dışı tutuyor.


---------------------------------------------------------------

“Eide taviz isteyecek”

Espen Bart Eide, durumu yatıştırmak hedefiyle Kasım ayının ilk haftasında Ankara-Atina-Lefkoşa üçgenini gezecek. Genel Sekreter Sözcüsü’nün kullandığı söylem, Eide’nin her iki taraftan ‘karşılıklı taviz’ vermelerini isteyeceği izlenimini doğuruyor. Önümüzdeki günlerde yeniden Lefkoşa’ya yaklaşacak Amerikalılar ve İngilizler tarafından yapılacak ön çalışmayı hesap ederek kartlarını da açmıyor.
Türklerin konuyla ilgili tezleri nettir –dahası Eroğlu BM Genel Sekreteri’ne iki mektup gönderdi (biri Eylül 20122de diğeri Eylül 2013’te)- çözümden önce hidrokarbonların kullanılması konusunda anlaşma istiyorlar, uluslararası unsurun tavrı bu kadar net değildir. Örneğin Başkan Anastasiadis görevini devralır devralmaz GYÖ’lerle ilgili öneri geliştirdi, Downer İngilizler aracılığıyla, enerji konusunun da GYÖ paketine konulması konusunda bizim tarafın nabzını yokladı.

İngiltere

Navtex ile patlak veren son krizden sonra İngiltere, krizin yatıştırılması çabaları çerçevesinde önerisini yeniden perde önüne çıkarıyor görünüyor. Lefkoşa’nın böyle bir şeyi reddettiği aşikar olduğundan önerinin, Kıbrıs sorununun çözümünü çekici hale getirmek için doğal gazın değerlendirilmesinden iki toplumun elde edeceği menfaatleri araştıracak bir çalışma grubu kurulması şeklinde sunulması muhtemeldir.
Ancak böyle bir komitenin yararı şüphelidir. Çünkü halen Talat ve Hristofyas doğal kaynakların federal hükümete ait olacağı ve doğal kaynaklardan elde edilecek gelirden her iki toplumun yararlanacağı konusunda anlaşma sağladı. Hidrokarbon miktarını da bunları değerlendirme yönteminin (terminal, boru hattı, nakil yöntemi) ne olacağını da, olası ürün fiyatını da kimse bilmiyor.
Türkiye’nin şahsını kurtarmak için, meseleyi esas olarak değil akademik açıdan inceleyecek bir komite kurulursa da bu, Kıbrıs Rum liderliğinin karar vermesi gerekecek bir şeydir.”


-----------------------------------------------------

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis:

“Müzakerelere geri dönmek istiyoruz, yeter ki doğru şartlar hasıl olsun”

Hristodulidis “Türkiye’nin doğru mesajlar alması için başka istikametlerde de çalışıyoruz. Türkiye’nin diplomatik ve siyasi bedel hissetmesi için çeşitli düzeylerdeki çabalarımızı sürdüreceğiz”


Kıbrıs Cumhuriyeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Türkiye’nin, yayımladığı Navtex’in sona eriş tarihi olan 30 Aralık’a kadar Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini sürdürmesi halinde Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasının uzak ihtimal olacağını söyledi.
Fileleftheros gazetesi “Müzakerelerin Yeniden Başlaması Uzak” başlıklı haberinde Kıbrıslı Rum Sözcü’nün, Avrupa Konseyi sonuç bildirgesini ve bildirgede Türkiye’ye yapılan telkinleri yorumlarken, Kıbrıs Rum Yönetiminin, Türkiye’ye uygun zamanda güçlü mesajlar göndermek için elinde iyi silahlar bulunduğunu savunduğunu yazdı.
Habere göre Kıbrıs Rum Yönetiminin, Aralık ayında Türkiye konusundaki görüşmeler çerçevesinde gelişmelere göre hareket edeceğini söyleyen Hristodulidis “Türkiye’nin doğru mesajlar alması için başka istikametlerde de çalışıyoruz. Türkiye’nin diplomatik ve siyasi bedel hissetmesi için çeşitli düzeylerdeki çabalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
BM’nin tavrını da değerlendiren Hristodulidis “BM müzakerelerin yeniden başlamasını istiyorsa, dondurulmasından sorumlu olan unsura (gazeteye göre Ankara’yı kastetti) yönelmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
Hristodulidis Rum muhalefetine de seslenerek “ülkemizin karşı karşıya bulunduğu meydan okumalar kendi aramızda çatışmalar için uygun değildir” dedi.

“Müzakerelere geri dönmek istiyoruz”

Alithia gazetesi “Hükümet... ‘Türkiye’ye Karşı Hazır Yeni Tedbirlerimiz de Var” başlıklı haberinde Rum Sözcü Hristodulidis’in dün “Müzakerelere geri dönmek de istiyoruz, yeter ki doğru şartlar hasıl olsun” dediğini vurguladı.
Gazeteye göre Hristodulidis Avrupa Konseyi Zirve sonuç bildirgesini yorumladığı dünkü açıklamasında Rum Yönetiminin elinde, duruma göre Türkiye’ye karşı kullanacağı başka yeni tedbirler de olduğunu söyledi.

(tak)

Bu haber toplam 1917 defa okunmuştur