1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Eksik Adam
Eksik Adam

Eksik Adam

Eksik Adam

A+A-

 

Halil Karapaşaoğlu
halilkarapasaoglu@gmail.com


Gözlerini açarkenden tuvalete doğru koştu Tahir. Karanlığın veya aydınlığın farkına varamayacak kadar telaşlıydı. Bizim de telaşlarımız olmaz mı bazı zamanlar? Telaşımızdan unuturuz her şeyi… Sadece telaşımız vardır. Kalbimiz orada atar. Yağmur yağsa, biri köşe başında bıçaklansa, telaşımıza doğru yürümeye devam ederiz.

Tuvaletin kapısının önünde Tahir öylece durmuş, elini kapı koluna uzatıp uzatmamak arasında kalmıştı. Tahir’in hemen yanındaydım. Nefes alışım sağ kulağında bir baskı yaratıyordu. Şişman insanların nasıl nefes aldığını bilirsiniz. Başını sol tarafa döndürmek istedi. Beni görecek diye ödüm koptu bir an! Boynunda aşağıdan yukarıya doğru ince bir titremenin olduğunu fark ettim. Döndürmek için zorluyor, döndüremiyordu.

Son bir çare olarak kapının kolunu aşağıya doğru bastırdı. Uzun zamandır vücut geliştirme salonuna gidiyordu. Karın ve kol kaslarının irileşmesi için elinden geleni yaptı. “Fit” görünmek istiyordu. Takip ettiği dergilerde, gece ayaklarını uzatırken izlediği televizyon programlarında benim gibi adamların olmadığını söylerdi. Etrafımda hiçbir kadının olmayışı daha önce hiç ilişkiye girmeyişim ve sürekli mastürbasyon yapışım, konuşmalarımı anlamsızlaştırdığından, söylenmelerim salona gitmesine engel olmuyordu.

Kapının koluna bütün ağırlığını vermişti. Kapı kolu yerinde durdukça, kaslarındaki damarlar iyice belirginleşiyordu. Son bir kez, tüm gücüyle yüklenerek, gırtlağından gelen sesin şiddetiyle olacak kapı açılmıştı. O beni fark etmeden içeriye girmek istedim. Kalabalık bir yolda yürürken, insanlar yanımızdan süzülerek geçer ya bazen, işte o duyguyla yapabilirdim bunu ancak. Yapamadım.

Lavabonun karşısına geçtim. Tuvaletin içinde daha önce hiçbir yerde rastlamadığım bir huzur vardı. Onun penisimle oynaması hoşuma gidiyordu. Elimi uzatıp raftan metreyi aldım. Her gün penisimin boyunu ölçüyordum. Onun uzun olması, giydiğim kumaş pantolondan fırlayacak gibi durması ve en güzeli de katıldığım iş toplantılarında heyecanlanıp, ayağa kalktığımda kadınlı erkekli herkesin orama bakması bana farklı bir güven veriyordu. 15cm’de kalmıştım. Yıllardır bir milim bile uzamamıştı. Tuvaletin duvarlarına hep aynı rakamı yazmaktan, sıçmak için oturduğumda hep 15 rakamını görmekten sıkılmıştım. Metreyi var gücümle duvara doğru fırlattım.

İçerde neler olduğunu göremiyordum. Duvara sert bir cismin vurduğunu, tek tek bir şeylerin yere düştüğünü, bunun da bir parçalanma olabileceğini hissetmiştim. Tahir’e seslenmeyi düşündüm. Onun iyi olduğunu umarak geriye çekildim. 

Tahir yorgun bir şekilde klozete oturdu. Rafta duran “Imperial Majesty” isimli parfüme bakıyordu. Baccarat kristalinden yapılmış şişenin dibinde, birkaç kez daha kullanabileceği kadar parfüm kalmıştı. Şişeye bakarken sıkıldı. Elmacık kemikleri yukarıya doğru toplandı. Gözleri yumuldu. Büyük bir şeyler çıkartmış olmalıydı. Kapının arkasında durmama rağmen bu kokuyu koklamamak imkansızdı. Ayağa kalktı. Tuvaletin içine doğru baktı. Büyük bir parça beklemesine rağmen küçük küçük parçalar gördü suyun içinde. Alışık değildi. Biraz gururu incindi.

Tahir’in içerde neler yaptığını merak ederken, saatlerin geçtiğini fark etmemiştim. Oysa bugün çok ciddi bir iş toplantısı olduğunu geçen gün ajandalarını karıştırırken görmüştüm. Japon iş insanları şirkete gelecek, kendisine uluslararası bir şirketin ortaklığını teklif edeceklerdi. En azından şirketteki müdürlerin dedikodusu bu yöndeydi.

Tuvalet kağıdını kullanmadan lavabonun karşısında ayağa kalktım. Tuvaletin arkasındaki raflarda duran kitapları yere doğru savurttum. Traş olmak için kullandığım usturayı elime aldım. Yüzümde hafifçe gezdirdim. Vücudumda fazlalıkların olduğunu fark ettim. Kapının arkasında beni merak ettiğini hissediyordum. 

Kalabalıkların arasından süzülerek tuvalete girdim. Fazlalıkları dışarıda bıraktım. Yerde duran kırmızı et parçasına basmadan duvara doğru bir adım attım. Elime kalemi alıp 5 cm yazmaya hazırdım artık!

Bu haber toplam 1450 defa okunmuştur
Gaile 319. Sayısı

Gaile 319. Sayısı