1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. ÇOCUĞUN KATILIM HAKKI
ÇOCUĞUN KATILIM HAKKI

ÇOCUĞUN KATILIM HAKKI

ÇOCUĞUN KATILIM HAKKI

A+A-

 

Nihan Koran (Çocuk Gelişimi Uzmanı)
nihankoran@hotmail.com

Biz yetişkinler çocuklara söz hakkı tanıyor muyuz?  Onların aile ortamındaki karar alma süreçlerinde yeri var mı? Yanıtınız evet ise ne ölçüde ve hangi konularda? Çocukların görüşleri günlük yaşam uygulamalarına yansıyabiliyor mu?  Bu yazıda amaçlanan   bu soruları Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan madde 12  Katılım hakkı  çerçevesinde ele almak  ve tartışmaktır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 0-18 yaşları  arasındaki tüm çocukların devlet, toplum, yetişkinler veya akranları tarafından zarar görmesini engellemek üzere oluşturulan, 193 ülke tarafından kabul edilerek uygulanmaya başlanan ve  temelde çocukların ‘Yaşamsal, Gelişimsel, Korunma, ve Katılım’  haklarını garanti altına almayı hedefleyen bir belge niteliği taşımaktadır (UNICEF, 2004; Franklin, 2005; Lansdown, 2005;  Save the Children, 2010).

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 12. Maddesi ‘Çocuğun Katılım Hakkı’  en yalın hali ile kendi görüşlerini oluşturma yeteneği olan her çocuğun  kendini etkileyecek her konuda görüşlerini serbestçe ifade etmesi anlamını taşımaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi, Madde 12’yi Sözleşmenin temelinde yatan ilkelerden biri olarak tanımlamaktadır. Bunun gerekçesi olarak çocukların çağımızın ideal yönetim modeli olan demokrasiye uygun yetişkinler olarak hazırlanması gösterilmektedir. Bu bilgiler ışığında katılım hakkı yetişkinlerin koruyucu bakımı altındaki çocukları pasif  alıcılar olarak gören geleneksel yaklaşımda kökten bir değişim talep etmekte ve bu yaklaşım yerine çocukları kendi hayatlarını etkileyen kararları almada etkin bir temsilci olarak tanınmasının gerekliliği savunulmaktadır (Akyüz 2001; Council of Europe, 2004; Lansdown, 2005; Alderson, 2008).


Buraya kadar çizdiğimiz teorik bilgiyi uygulamada hayata geçirebiliyor muyuz? İsterseniz çok basit bir  örnek üzeriden devam edelim. Akşam yemeğine çıkmış bir aile düşünün.Garson sipariş almak için masaya geliyor ve  yetişkinlere sorduğu gibi çocuğa da  ne yemek istediğini soruyor. Yetişkinlerin birinin aklına  hemen yaratıcı bir fikir geliyor ve ‘O köfte yiyecek.’ diyor. Çocuk makarna yemek istediğini söylemesine rağmen yetişkin onu ikna etmeye veya tehdit ederek kontrol etmeye çalışıyor. Sonuç yetişkinin kararıyla seçilen bir akşam yemeği ve isteksizce yemek yedirilmeye çalışılan bir çocuk . Gerçekten çocuk ne yemek istediğini bilemeyecek kadar bilinçsiz bir varlık mı?  Başka bir örnekte ise piyano kursuna giden bir çocuk var . Ona neden piyano kursuna gidiyorsun diye sorduğunuzda aldığınız yanıt yetişkinin isteğini yansıtıyorda yani çocuk ‘Ben basketbola gitmek istiyorum. Ama ...’ şeklinde bir cümleyle yanıt veriyorsa bu tür uygulamalarda katılım hakkından bahsetmek mümkün olmamaktadır. Sizce çocuğunun piyano çaldığını hayal eden ve bu yüzden çocuğunu kursa gönderen aile oranı ile  kendi isteği ile piyano kursuna giden çocukların oranlarına baksak nasıl bir sonuç çıkar? Korkarım ailenin kararı burada daha aktif bir rol oynuyor. Çocuğun katılım hakkı çerçevesinde olmasını hayal ettiğimiz ise çocuğun  sunulan seçenekler arasından yetişkin rehberliğinde seçim yapabilmesini sağlamaktır.  Çocukların yetişkinlerin yarım kalmış ya da gerçekleştirilmemiş projeleri olmadığını unutmadan hareket etmemiz bu hakkın uygulanması için  büyük önem taşımaktadır.

Fakat küçük çocuklar  genelde ailelerinde güçsüz, toplum içinde ise sessiz ve görünmez olarak algılanmaktadırlar. Küçük çocukların çevrelerine karşı son derece duyarlı olduğu; kendi özgün kimliklerinin yanı sıra, yaşamlarındaki kişileri, yerleri ve rutin işleri hızla kavradıkları, tercih yapabildikleri, yazılı ve sözel dil kurallarını öğrenmeden once duygularını, düşüncelerini ve dileklerini çeşitli yollardan ifade edebildikleri yetişkinler tarafından göz ardı edilmektedir.  Çocuğun kendisi ile ilgili kararları verebilecek akla, mantığa ve yeteneğe sahip olmadığına, çocuklara katılım hakkı verildiğinde çocukların ebeveynlerine karşı saygısız olacaklarına ve çocukluktan uzaklaşacaklarına inanıldığı için çocukların katılım hakkı ihlal edilen haklar arasında yer almaktadır. Oysa Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de hak sahibi kişiler olarak en küçük çocukların bile görüşlerini ifade etme hakkı olduğu ve bu görüşlere “çocuğun yaşına ve olgunluk düzeyine göre gerekli ağırlığın tanınması” gerektiği vurgulanmaktadır.

Anne -babaların çocuklara yol gösterme ve onları yönlendirme hakları ve sorumlulukları, ana-babanın çocuğa “sahip” olmalarının bir sonucunda ortaya çıkmamaktadır; bu, çocuğun haklarını kendi adına kullanma yeterliliğine ulaşıncaya kadar anne babalığın bir görevidir (Thomas, 2000; Lansdown, 2005; Moore ve Kirk, 2009). Çocukların sadece fiziksel görünüşleri itibarı ile değil yaş, cinsiyet, doğum sırası gibi değişkenlere bağlı olarak da aile yapısı içindeki katılım hakkı ihlal edilmektedir. Aileler çoğu zaman ataerkil ve hiyerarşiktir; çocuklardan da görüş sahibi olup düşündüklerini dile getirmeleri beklenmemektedir. Çocuğun okul yaşamıyla ilgili kararlar onlarla birlikte değil onlar adına alınır. Çocuğun görüşünü ifade etmesi zaman kaybı olarak algılanır. Çocuğun dini onun adına doğumda belirlenir ve nüfus kâğıdına yazılır. Ana babalar ayrıca çocuğun hangi mesleği seçeceğine, kimlerle arkadaşlık edeceğine ve kimlerle evleneceklerine de karışırlar. Bu koşullarda çocuklar söz söyleme haklarının olduğunun bile farkında değillerdir ve ana babalarından yalnızca maddi birtakım isteklerde bulunabilirler (UNICEF,  2009). Bunun yanı sıra çocukların tek yönlü olarak yetişkinlerin görüşlerine saygı duyması gerektiği inancı yaygın ve tehlike arz eden bir düşüncedir. İlk başta bu görüş olumlu olarak algılansa da çocukların gelişimlerini, duygularını ve kapasitelerini olumsuz olarak etkileyen durumlarda tehlike arz etmektedir  (Save the Children, 2010).

Çocukların çok erken yaşlardan itibaren görüşlerini serbestçe ifade edebildiği ve ciddiye alındığı bir aile, çocuğun daha geniş toplum içinde dinlenilme hakkını kullanması için bir hazırlıktır. Böyle bir çocuk yetiştirme yaklaşımı bireysel gelişimin desteklenmesine, aile ilişkilerinin zenginleştirilmesine ve çocuğun sosyalleşmesinin desteklenmesine hizmet eder ve ailede ve evde şiddetin tüm biçimlerini önleyici bir rol oynar ( Moore ve Kirk, 2009 ).Yapılan araştırmalar çocukların aile ortamında katılım hakkı konusunda benzer sonuçlara ulaşmıştır. Bu sonuçlar çocukların ailede alınan kararlara ve olaylara dahil olmaya istekli olduğunu, yaşları küçük olmasına rağmen çocukların farklı konularda karar alma becerisine sahip olduğunu yansıtmaktadır.  Çocuklar kararları kendilerinin alması yönünde bir isteğe sahip olmamakla beraber yatma saati, yıkanma saati, aktivite ve okul seçimi  gibi konularda görüşlerinin sorulmasını istemektedirler  (Burke, 2010) .

Unutulmamalıdır ki çocuğun katılım hakkı çocuğun her isteğini koşulsuz şartsız yerine getirmek anlamı taşımamaktadır. Böyle bir durum sınırsız ve kuralsız çocuklar yetiştirmekten başka bir amaca hizmet etmemekte ve çocuğa uzun vadede zarar vermektedir. Kararlara çocukların katılımını sağlayarak yarınlara haklarının ve sorumlulukların  bilincinde olan çocuklarla ulaşmak ümidiyle ...

 

KAYNAKÇA
Akyüz, E.(2001). Çocuk hakları sözleşmesinin temel ilkeleri ışığında çocuğun eğitim hakkı.Türkiye Sanal Eğitim Bilimleri Kütüphanesi.03.11.2010, http://www.egitim.aku.edu.tr/eakyuz1.htm
Alderson, P.(2008).Young children’s rights:Exploring beliefs, principles and practice.Jessica Kingsley Publishers.London.
Burke, T.(2010). Anyone listening? Evidence of children and young people’sparticipation in England.Participation Works.London.

Council of Europe. (2004).Children, participation,projects – how to make it work!. Germany.12.01.2011,www.bernardvanleer.org/files/crc/3.A.5Council_of_Europe.pdf

Franklin,B.(2005). The new handbook of children’s rights comparative policy and practicies. Digital printing edition.  18.02.2011,http://www.amazon.co.uk/The-New-Handbook-Childrens-Rights
Lansdown, G.(2005). Çocukların gelişen kapasiteleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF),İtalya.

Moore,L. ve Kirk,S.(2009). A literature review of children’s and young people’s participation in decisions relating to health care. Journal of Clinical Nursing. 19, 2215-2225.
UNICEF. (2004) .Çocuk haklarına dair sözleşme. Unicef, Türkiye. 12.09.2010,
http://www.cocukhaklari.gov.tr/condocs//mevzuat/cocuk_haklari_sozlesmesi.pdf
UNICEF.(2009). Child friendly schools manual. New York, USA.
Save the Children ,(2010).Children’s right to be heard an effective protection. Save the Children, Sweden.

Thomas, N.(2000). Children,family and state. Macmillan Press Ltd. Great Britian .

Bu haber toplam 51348 defa okunmuştur
Gaile 293. Sayısı

Gaile 293. Sayısı