1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. İnsanı kucaklayan gökkuşağı renkleri
İnsanı kucaklayan gökkuşağı renkleri

İnsanı kucaklayan gökkuşağı renkleri

İnsanı kucaklayan gökkuşağı renkleri

A+A-

17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü’nde Lokmacı’da renklerin altında buluşuldu

 

Levent Özdağ

Arasta Meydanı’nı Gökkuşağı renkleri ile renklendiren ve hayata geçiren iki isim Hüseyin Özinal ve Pembe Birinci… Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu (TCEP) aktivisti Özinal ve Birinci, 17 Mayıs “Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü” dolayısı ile Arasta Meydanı’na Gökkuşağı Bayrağı’nı yapma sürecini Adres Kıbrıs okuyucuları için anlattılar…


• Arasta Meydanı’na Gökkuşağı Bayrağı asma fikri nasıl gelişti?
• Hüseyin Özinal:
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu’nda (TCEP)  17 Mayıs etkinlikleri çerçevesinde konuşuldu ve yapılmasına karar verildi. Burada bir düzenleme, değişiklik yapmayı düşündük. Pembe de platformda olduğu için direkt aradım ve birlikte çalışabilir miyiz diye sordum. Birkaç gün sonra buluştuk ve 2 buçuk gün bir beyin fırtınası yaptıktan sonra fikrimizi kararlaştırdık. Ne yapabiliriz, gidip yerinde görmek lazımdı tabii ki. Teknik sorunlar da vardı. Sonra yol almaya başladık. İlk olarak malzeme ve bütçe çıkardık. Sonra kumaşları düşündük ve oturup Pembe ile konuştuktan sonra bunun bir tasarım ve sanat çalışmasına dönüşmesini nasıl yapabiliriz diye konuştuk. Üçgen yapıldığı zaman bunun bir politik duruşu olacağına karar verdik. Üçgenlerden yola çıktığımız zaman İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin kendilerince farklı insanlara uyguladıkları, örneğin erkek eşcinsellere pembe üçgen, kadın eşcinsellere siyah üçgen, Yahudilere Davut yıldızı gibi şeyler yapıldığı için üçgen fikri buradan yola çıkarak yapıldı.
Yerel yönetimlerden gelen destek çok önemli çünkü hem kamusal, hem de ötekileştirilen insanlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu yüzden aldığımız destek bizi son derece mutlu etti. Ayrıca bayrakları diken terzimiz mükemmel bir iş çıkardı. Biz bayrak fikrini kendisine ilettiğimiz zaman o “paraşüt kumaşı olur” diye kendi bir öneri getirdi. Teknik yardımı çok oldu, örneğin İstanbul’dan iki kez kumaş geldi, gümrükten kendi çıkardı, kendi çalışanlarını mesaiye bıraktırdı. Bu anlamda böyle insanların kaldığını görmek sevindiricidir. Beni ayrıca sevindiren kamusal alanda bir iş yaptığımız için gelen tepkilerin hepsi olumluydu. LGBT üyelerinin kamusal alanda temsil edilebilmesi o insanların görünürlüğü açısından önemliydi.”

• Pembe Birinci: “Şu anda röportajı yaptığımız yerde uzunca süre bir beyin fırtınası gerçekleştirdik. Oturduk, düşündük teknik, felsefik olarak nasıl olabilir diye. Nasıl daha kamusal bir esere dönüşebilir diye oldukça düşündük. Çok kısa süreli değil de nasıl daha uzun süre burada muhafaza edebiliriz diye kafa yorduk. Yaklaşık fikri, yapım aşaması ile 1 aylık bir sürede sonlandırdık. Kumaşlarla ilgili arayış içinde olduk. Nasıl bir doku ve renk kullanabiliriz diye düşündük, tabİi ki Gökkuşağı konseptinden şaşmadan. Teknik sorunları çözdükten sonra montajında nasıl bir yardım alabiliriz diye düşündüğümüzde Lefkoşa Türk Belediyesi’nde bir ön görüşmemiz oldu. İşin en sevindirici tarafı Yerel Yönetimlerden böyle bir destek alabilmek oldu. İmalat aşamasında şahsen gidip biz de uğraştık.

EN UYGUN YER

• Gökkuşağı Bayrağı’nı asmak için özellikle konumun önemi nedir?
• Hüseyin Özinal:
“Tiyatro’da çalıştığım için minimum malzeme ve bütçe nasıl sağlarım diye düşündüm. Buranın hazırda bir sürü malzemesi var. Direkleri, çengelleri ve asma sistemi vardı. Geçiş olan bir yer, sınır aynı zamanda ve gökkuşağı ile ilgili bir şey yapıyoruz. Olumlu tepki aldığımız için daha çok neler yapabiliriz fikri gelişiyor.”

• Pembe Birinci: “Benim açımdan en iyi tarafı bir sürü mücadelenin içerisindeyiz, bu 17 Mayıs haftası çerçevesinde yapılan bir kurgu yapıyoruz. Sanat ve tasarımı bir araya getirdik. Gelen tepkiler son derece mutlu etti. İş dışında daha toplumsal konularda bir iş yapmak mutluluk vericidir. En sevindirici tarafı kamusal mücadeleye nasıl dönüşebilir düşüncesidir. Farklı kitlelere ulaşmak ve geri dönüşü olması soru işaretiydi kafamızda ama gördük ki olumlu tepkiler aldığımızdan dolayı sanatın ve tasarımın da bu mücadelede yeri var.”

• Gökkuşağı Bayrağı neyi temsil ediyor?
• Hüseyin Özinal:
Benim açımdan Gökkuşağı Bayrağı bütün insanları kucaklıyor. Tabii eşcinsellerin, transların, lezbiyenlerin, biseksüellerin mücadelesini simgeleyen bir bayraktır. Aynı zamanda bakıyorsunuz bütün insanları kucaklayan bir bayraktır. Çünkü renkler gökkuşağı renkleri. Bir de burada sembolik bir şey oldu; bütün insanlar gökkuşağı altından geçmeye başladı. Renkle ilgili o kadar gri bir ülkede yaşıyoruz ki böyle renkli bir şey yapmak mutluluk verdi. İnsanlar tarafından benimsendi. İnsanlar arasında bilen ve bilmeyen renklerin getirdiği psikolojik etkiden etkileniyorlar.
Pembe ile iyi bir ikili olduğumuza inanıyorum ve bundan sonra daha çok bu tarz iş yapmak istiyoruz. Mesela 1 Aralık’ta, 8 Mart’ta niye başka değişik bir şeyler yapmayalım diye düşünceler gelişiyor. Yerel Yönetimin verdiği destek de gerçekten bizim için ayrıca bir motive kaynağı oldu.

• Pembe Birinci: Genelde 6 renk kullanılır. Benim aldığım en olumlu tepki gökkuşağının 7 renk olarak kullanmış olmamızdı. Genelde barış mücadelesinde 7 renk LGBT mücadelesinde 6 renk gibi bir şey vardır. Bunun Lokmacı Kapısı’na yakın olması biraz da Barış kültürünü pompalayacak bir araç olarak görüyoruz. Eş zamanlı olarak hem barış mücadelesinde hem 17 Mayıs kapsamındaki tüm mücadelenin içinde 7 renk olarak kullanılmasına sevindirici tepkiler oldu.

“ÖTEKİLEŞTİRME HER YERDE VAR”

• Kıbrıs’ta LGBT (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transseksüel) üyelerine karşı ötekileştirme var mı?
• Hüseyin Özinal:
Var olduğu için insanlar mücadele ediyor. Örneğin ceza yasasının değişmesi ciddi bir mücadele örneğidir. Kadının kendi soyadını kullanabilmesi ciddi bir mücadele gerektirir. Bizde hiç konuşulmayan, dile getirilmeyen bir nefret cinayeti oldu. 1999 yıllında Sertaç Görgüner cinayeti bunun bir örneğidir. Kadına şiddet cinayetlerinin olduğu bir yerde yaşıyoruz. Bence bunun LGBT üyeler üzerinde ciddi bir baskısı var. Ceza yasası geçmeden önce ciddi bir baskı vardı. LGBT üyelerden tutuklanan, bu ülkeden kaçan insanlar oldu. Kıbrıs’ta Türkiye’ye göre daha az ama yumuşatma noktasına karşıyım. 10 yıl öncesine göre daha iyi durumdayız.
Ayrıca burada belirtmek istiyorum, bayrakların dikiminde emek gösteren Serap Derim’e sonsuz teşekkür ediyoruz.

• Pembe Birinci: Ötekileştirme de vardır, kullandığımız dilde de vardır. Bugün küfür olarak kullandığımız kelimelerin birçoğu ötekileştirdiğimizin resmidir. Sokakta görünür olma 10 yıllık bir mücadelenin bir sonucudur. Ancak halen daha yetersiz kalıyoruz. Okullarda eğitim yetersizliği vardır, basında hala daha şiddet unsuru içeren bir dil kullanılıyor. Bilinçli veya bilinçsiz bu zihniyetin değişmesi gerekiyor.

Bu haber toplam 2278 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 264. Sayısı

Adres Kıbrıs 264. Sayısı