1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Panik Atak
Panik Atak

Panik Atak

Panik Atak

A+A-


Psikolog Halide Anı
halide.ani@hotmail.com
05338630495

Temel özelliği, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetlerine panik atak adı verilmektedir. Panik atak, birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar; çoğu zaman 10-30 dakika (seyrek olarak da 1 saate kadar) devam ettikten sonra kendiliğinden geçer. Panik atağın bazı belirtileri şu şekilde sıralanabilir;

• Üşüme, ürperme ya da ateş basması,
• Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma,
• Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması,
• Terleme,
• Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma,
• Soluğun kesilmesi,
• Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma,
• Uyuşma ya da karıncalanma,
• Bulantı ya da karın ağrısı, 
• Titreme ya da sarsılma,
• Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme

Kişi panik atak sırasında yukarıda belirtilenleri yaşadığından dolayı panik atağın onu öldürebileceği ya da delirtebileceği hissine kapılır ve panik atağı kendisine zarar verebilecek bir “tehlike” olarak algılamaya başlar. Aynı zamanda panik atak bilinen veya bilinmeyen bir sebepten dolayı ilk kez yaşandıktan sonra, kişi kendi kendine “Acaba panik atağı tekrar yaşar mıyım?” “Tekrar ne zaman gelecek?” gibi sorular sormaya başladığından dolayı, beklenti anksiyetesi geliştirir. Bu beklenti, kişinin panik atağı artık her an ortaya çıkabilecek bir tehlike olarak görmesine sebep olur. Peki kişinin panik atağı bir tehlike olarak algılaması, panik atağı nasıl etkiler?

SAVAŞ YA DA KAÇ TEPKİSİ

Ormanda yürüdüğünüzü hayal edin. Rahatça yürüdüğünüz esnada çalıların arasında bir çıtırtı duyuyorsunuz ve oradan yırtıcı bir hayvan çıkabileceği hissine kapılarak korkmaya başlıyorsunuz. Eğer karşınıza yırtıcı bir hayvan çıkarsa ya kaçacak ya savaşacaksınızdır. Elinizde avlanmak için gerekli materyaller varsa kaçmak yerine kalıp savaşabilir, yırtıcı hayvanı avlayabilirsiniz. Elinizde avlanmak için gerekli olanaklar yoksa veya kendinizi avlanma konusunda yetenekli görmüyorsanız, yem olmaktan korktuğunuz için kaçmayı tercih edebilirsiniz. İşte tam bu sırada olası tehlikeye karşı savaşmak ya da kaçmak için bedeninizde değişimler başlamıştır bile. Kalbiniz daha hızlı atmaya, terlemeye ve etraftaki seslere daha duyarlı hale gelmeye başlarsınız. Vücut bu tepkileri vermek zorundadır çünkü ancak bu tepkiler sayesinde karşınıza tehlike çıktığı an kalıp savaşmanız ya da kaçmanız gerektiğini anlarsınız.

Panik atak yırtıcı bir hayvan gibi bizim için gerçek bir tehlike arz etmez. Kimse panik atak sırasında ölmez ya da delirmez. Fakat artık kişi için hissedilen en ufak bir fizyolojik tepki (bu en ufak bir kalp çarpıntısı olabilir), kişi tarafından “eyvah panik atak, yani tehlike geliyor ve bana zarar verecek” anlamına gelmeye başlar. Limbik beynimiz “gerçek” tehlike ve “kendi kafamızda yarattığımız” tehlike arasındaki farkı ayırt edemez. Kişi panik atağı “tehlike” olarak algıladığı zaman beyinin savaş ya da kaç tepkisine hazırlanmasına ve fizyolojik tepkileri arttırmasına sebep oluyor. Bu da başta küçük bir fizyolojik belirtiyle (mesela çarpıntı) başlayan panik atağın giderek şiddetlenmesine ve çarpıntının yanında ürperme, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi diğer fizyolojik tepkilerin ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Tedavi Yöntemleri

1. İlaçlar:
Benzodiadepin içeren antiaksiyete ilaçları: Bu ilaçlar vücuda çok hızlı bir şekilde etki eder. Panik atak sırasında bu tür antiaksiyetelerin alımı, kişide anında bir rahatlama sağlar. Fakat bu haplar birçok ciddi yan etkiye sahiptir.
Antidepresanlar: Bu ilaçların fayda göstermesi birkaç haftayı alır çünkü hemen etki etmezler. Antidepresanlar, Trisiklik antidepresanlar, MAO inhibitörleri ve seçici serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) olmak üzere 3 gruba ayrılır.

2. Bilişsel-Davranışcı tedavi:
Bu tedavi yönteminde iki amaç vardır:
• Kişinin, aslında tamamen “zararsız” olan panik atak hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve panik atak ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.
• Kişinin, panik atak geleceğinden korktuğu için tek başına bulunmaktan kaçındığı yer ve durumlarla aşamalı bir şekilde tekrar tekrar karşılaştırılması, böylece korkularının üstüne gitmesi sağlanarak korkularını yenmesi amaçlanır.

3. Doğru nefes alma ile rahatlama tekniği :
Panik atak sırasında hiperventilasyon (anormal hızlı nefes alma hali) vücuttaki karbondioksit miktarını düşürdüğünden dolayı vücudun diğer fizyolojik panik atak tepkilerini (uyuşma ve baş dönmesi gibi) arttırmasına sebep olur. Kişiye panik atak sırasında nefesini kontrol etme yeteneği kazandırılırsa, kişi bu tekniği kendini rahatlatmak ve fizyolojik tepkileri azaltmada kullanabilir. Ama burada önemli olan kişiye doğru şekilde, yani diyaframdan nefes alma tekniği kazandırılmalıdır.

Bu haber toplam 2855 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 237. Sayısı

Adres Kıbrıs 237. Sayısı