1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Nazen Şansal’la Cimrinin Uşakları
Nazen Şansal’la Cimrinin Uşakları

Nazen Şansal’la Cimrinin Uşakları

Nazen Şansal’la Cimrinin Uşakları

A+A-


Simge Çerkezoğlu

Nazen Şansal kendisini “kamu emekçisi, anne ve tiyatroya gönül veren bir birey” olarak tanımlıyor. 2004 yılından bu yana Baraka Kültür Merkezi çatısı altında sürdürdüğü tiyatro çalışmalarında bu yıl bir ilki deniyor. Fransız yazar Moliere’in klasik bir eseri olan Cimri oyununu, “Cimrinin Uşakları” ismiyle yeniden sahneye taşıyor. Böylece, amatör ruhlu insanların, profesyonellere taş çıkarırcasına sahnelediği bu oyun Nisan ayı boyunca Arabahmet Kültür Evi’nde bizlerle buluşuyor.    

Öncelikle Baraka Kültür Merkezi’nin tiyatro üzerine yaptığı çalışmalardan bahsedebilir miyiz?
Baraka Kültür Merkezi’nin kuruluşu 2002 yıllarına dayanıyor, 2004 yılında ise tiyatro ekibini kurduk. Amacımız hem tiyatro yapmak hem de sahnede ve sokakta sözümüzü tiyatral şekilde ifade etmekti. Aslında tiyatro Baraka’nın barış, dayanışma gibi değerlerini sahneye ulaştırmak, cinsiyetçilikten ve milliyetçilikten uzak kültürünü yaratmak için araç oldu. O günden bu güne oyunlar sahneye koyuyoruz. Tabii ilk yıllarda çok daha mütevazi işler yaptık. İlk oyunumuzu Nazım Hikmet’in şiirinden uyarladık ve dükkândan bozma lokalde çok daha az kişi ile küçük işler yapmaya başladık. Hem ekibimizin nitelik ve nicelik olarak büyümesi hem de tebrübelerimizin artması ile sahne tiyatrolarına başladık. Tüm bunları yaparken sokağı da hiç boş bırakmadık. Bizim için hayat hep sokaktadır ve bu süreçte pek çok eylemde de bulunduk.

Bu yılki oyun “Cimrinin Uşakları” bu oyunu seçmenizin özel bir nedeni var mı?
Moliere’in bir oyunu olan Cimri oyununu uyarlayarak sahneye taşıdık. Oyunlarımızı çoğu zaman kollektif olarak seçiyoruz. Baraka Tiyatro ekibi Eylül ayında sezonu eğitimle açıyor. Biz içe kapalı bir grup değiliz. Her yıl derneğimize ve tiyatro ekibimize yeni katılan insanlar var. Onları daha önce tiyatroda görev almış insanlar seviyesine getirmek ve kolektif ruhu oluşturabilmek için eğitime tabi tutuyoruz ve yaklaşık üç ay ses, vücut kullanımı, diksiyon doğaçlama ve yaratıcı drama gibi konularda eğitim çalışmaları yapıyoruz. Bunun sonucunda ekibin eğilimler, sayımız ve insanların ne yapabileceğini değerlendirerek bir oyun seçiyoruz.

UŞAKLARIN GÖZÜNDEN CİMRİ

Oyun sanırım bir komedi oyunu...
Baraka grubu olarak sanki komediye daha yakınız. Seyircimizin de bizden beklentisi o yönde. Toplumsal olayları eleştirerek, sahneden bunları komedi ile dile getirmemiz isteniyor. Üniversite yıllarımda Cimri oyununu metin çalışması olarak hazırlamıştım. Bu geçmişte başladığım ama tam olarak bitiremediğim bir çalışmaydı. Baraka Tiyatro ekibi olarak yeniden ele aldık. Kollektif bir çalışma ile uşakların gözünden Cimri oyununu tekrar yazdık. Böylece eser uşakların gözünden sahneye taşındı. 

Oyunun orijinalinde verilmeye çalışılan parayı insani değerlerden üstün tutma, kendine yabancılaşma ve para ile biçimlenen toplumsal ilişkiler gibi mesajların bugün hala geçerliliğini koruduğunu düşünüyor musunuz?
Elbette oyun yaklaşık dört asır önce yazıldı ama orada bahsedilen insani zaaflar, sistemle ilgili ezen ezilen eleştirisi, aşk, çıkar ilişkileri, aile içinde kadınların ikinci plana atılması, ezilesi tüm bunlar yıllar önce nasılsa şimdi de geçerli. Aradaki tek fark bugün tüm bunlar için mücadele eden, sesini yükselten ve daha farklı şekilde iyiye dönüşmesi için uğraşan insanların olması. O zamanlarda yüksek sesle birşey söylemek mümkün değildi. Engizisyon ve krallık vardı. Şimdi daha kolay yine de hala ezen, ezilen ilişkisi olarak sembolize ettiğimiz, dünyanın yükünü sırtında taşıyan, emeğiyle hayatı var eden insanlar ve bunun üzerinden nemalanan insanlar grubu var. Yine oyunda bahsedilen aile içinde erkek ve kız çocuğu ayrımı da ne yazık ki hala geçerli. Para da insani değerin, dayanışmanın ve sosyal birlikteliğin yerine geçen ve değerlerimizi yozlaştıran bir şey olmaya devam eder durumda.

TİYATRO MU POLİTİK MESAJ MI

Baraka Kültür olarak daha az eleştirel bir oyunla sahnedesiniz. Bunun belli bir nedeni var mı?
Geçmiş senelerde bize gelen eleştiriler daha az politik oyunlar oynayın şeklindeydi. Elbette Baraka olarak duruşumuz ve iddiamız var ama politik oyunlarla çok fazla kendimizi daraltıp tiyatral yönümüzü de geliştirmekten geri durmamalıyız. Bu oyunla birlikte tiyatral yönümüzü geliştirmeyi deneyimlemek istedik. Bu konuda belki tersten eleştiri alabiliriz. Daha önce bu beklenti içinde olanlar, çok politik mesaj veriyorsunuz diyenler bu yıl çok fazla tiyatral estetiğe yöneldiniz, politik mesajlar geri planda kaldı diyebilir. Bu kişinin bakışı, tiyatrodaki arayışı ile ilgili. Bizler de yolumuzu bu şekilde deneyimleyerek bulacağız. Biraz politik ağrılıklı, biraz sanatsal oyunlarla bir yol bulacağız. Bu oyunda da genel anlamda yine politik mesajlar var.

Bir oyunu sahneye taşımanız ne kadar sürüyor?
Oyun için yaklaşık dört buçuk ay çalıştık. Özellikle son bir ayda çok yoğunduk. Hepimizin farklı meslekleri var. Yine de gereken dikkat ve özeni göstererek tiyatroya zaman ayırıyoruz ve elimizden geldiğince iyi çalışıyoruz.  Biz amatörlüğü aslında acemilik anlamında ya da yeterli özen ve zamanı ayırmamak anlamında kullanmıyoruz. Amatörlüğü ruh anlamında kullanıyoruz

ÖZELLEŞTİRME

Oyunda da bu konuya ilişkin bir mesaj var ve sormak istiyorum Arabahmet Kültür Evi’nin özelleştirilmesi konusunda düşünceniz nedir?
Arabahmet Kültür Evi belediyeye ait ve aslında tüm belde halkına ait bir sanat merkezi ve Lefkoşa’daki alternatif, amatör tiyatroların kullanabileceği tek sahne. Başkentte devlet tiyatrosunun sahnesi yok, belediye tiyatrosunun binası ortaya koydukları iddiaya göre çok yetersiz. Atatürk Kültür Merkezi zaten amatörlerin kullanması mümkün olmayan dolulukta hizmet veriyor. Dolayısı ile Arabahmet sahnesi bizim gibi tiyatroların sözünü söyleyebileceği yegane yer. Buranın özelleştirilmesi, hele de kendini sol olarak tanımlayan bir partinin belediyesi tarafından yapılması bizi çok üzdü. Eğer bir ülke veya belediye sanata önem vermiyorsa bunun bizim için kabul edilir yanı yoktur. Arabahmet’in elden çıkarılmasını da kültür ve sanata önem vermemek olarak algılıyoruz. Mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz.

Bu haber toplam 2573 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 154. Sayısı

Adres Kıbrıs 154. Sayısı