1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Lefkoşa’nın göbeğinde bir meyhane… Avcılar Meyhanesi
Lefkoşa’nın göbeğinde bir meyhane… Avcılar Meyhanesi

Lefkoşa’nın göbeğinde bir meyhane… Avcılar Meyhanesi

Lefkoşa’nın göbeğinde bir meyhane… Avcılar Meyhanesi

A+A-


Stella Aciman

Küçük Kaymaklı’da on beş masası olan şirin mi şirin bir meyhane… Avcılar Meyhanesi. Tahta masalarıyla, hasır sandalyeleriyle, Kıbrıs’a özgü meze ve yemekleriyle harbi bir meyhane! Güler yüzüyle sizleri kapıda karşılayan Mustafa Bey, mutfakta ise tazecik, lezzetli mezeleri hazırlayan İsmet Hanım… O eskinin resimlerinde kalmış meyhaneleri özlüyorsanız bir uğrayın derim, pişman olmazsınız…

MUSTAFA ŞARDU: ESKİ İŞİMDEN USANDIM, BURAYI AÇTIM

Aslen nerelisiniz?
Ben Kaleburnulu’yum. 1965 yılında Lefkoşa’ya geldim. İki tane kızım var, ikisi de evli.

Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?

25 yıldır yapıyorum.

Baba mesleği mi?

Yok, değil… Esas mesleğim kuru temizleme. On sene kendi dükkânımda kuru temizleme işi yaptım. Sonunda bu işten usandım, içkiyi de sevdiğim için meyhanecilik yapmaya karar verdim. 1989 yılında da bu mekanı açtım, o gün bu gündür buradayım.

İlk açtığınız yıllar nasıldı?

O zamanlar her şey daha ucuzdu, dolayısıyla müşterimiz daha fazlaydı. Şimdi de müşterimiz var tabii ki…

Kimler gelir bu meyhaneye?

Müşterilerim genelde Kıbrıslı. Bütün siyaset insanları buraya gelir dersem yalan söylemiş olmam. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri… Hepsi buraya gelir. Ankara’dan, İstanbul’dan da çok gelen müşterim var. Büyük otellerde kalırlar ama muhakkak buraya gelirler.

Mezeleri ve yemekleri kim yapıyor?

Eşim yapar. Bizde her şey günlük yapılır, tazedir. Bir mezeyi yapıp beş gün kullanmayız, az yaparız, öz yaparız.

Alışverişi kim yapıyor?

Hanımla beraber her gün alışverişe gideriz ve eksilen malzemeleri alırız. Yemekleri kendi evimizin mutfağında pişirir ve buraya getiririz. Burada bir şey pişmez. Evimiz buraya bitişiktir zaten.

Eşiniz her gün yemek pişirmekten bıkmıyor mu?

Valla bıksa da, artık bu işin içine girmişiz bir kere. Geri dönüş olmaz.

Burası avcılara mı ait?

Hayır, bu mülk benimdir. Ben eskiden avcıydım, o yüzden ismini böyle koydum.

Mevsiminde av hayvanları da sunuyor musunuz müşterilerinize?

Av zamanında avcılar yakaladıkları çeşitli av hayvanlarını bize getirir satarlar. Kimisi de evinde yemiyordur, o da yakaladıklarını bize getirir. Bunların dışında sülün vardır, o da çiftlikte üretilir, bıldırcın gibi.

Yanınızda sizden ve eşinizden başka çalışan var mı?

Yok, akşamları ben dışarıda eşim ise içeride ızgaranın başında çalışır.  Çok sıkıştığımızda kayınvalidem de yardım eder bize.   

Burası içkili bir yer, hiç olay oldu mu?

25 senede ne bir kavga, ne bir tartışma… Hiç olay olmadı. Çünkü müşterilerimiz hakikaten dört dörtlük insanlardır. 25 yılda buraya sarhoş adam almadım. Adamı karşıdan gelirken gördüğümde tipini beğenmediysem kapıya çıkar, ‘kapatıyorum kardeşim, ilerdekine git’ derim ve içeri almam. Bir özelliğim vardır; saat sekiz buçuğa kadar gelen müşteri geldi, ondan sonra müşteri gelmez zaten. Müşteri yiyip gittikten sonra da muhakkak burayı kapatırım. O akşam dört masam mı var, onların yemeklerinin bitmesini bekler, gönderdikten sonra kapıyı çeker, evime giderim. Saat on birden sonra gelecek müşteriden hayır gelmez. Zaten bana gelenlerin çoğunluğu önceden telefon açar, yer ayırtır.

Meyhane deyince, akla ağırlıklı erkeklerin olduğu bir mekân geliyor…

Ağırlıklı erkek müşteri yok; Son on yıldır çok aileler gelmeye başladı.  Mesela geçenlerde BRT’nin yemeği vardı,  25 kişinin 20’si kadındı. Yani artık kadınlar da alıştı meyhaneye gitmeye.

Asıl işi kışın mı yapıyorsunuz?

Evet, yazın işler düşer. Benim müşterilerimin çoğunun Girne’de yazlığı vardır, yaz geldi mi hepsi oraya gider. Ama yazın da gelen demirbaş müşterilerimiz de var tabii ki.

Mekânı büyütmeyi düşünmüyor musunuz?

Düşünmüyorum, ‘buradan daha büyük bir yere çık’ diyen çok oldu ama bana yetiyor. Çocuklarımı büyüttüm, okuttum, evlendirdim. Bu saatten sonra daha büyük bir yer ne yapacağım? Ben müşterimle birebir ilgilenmek isterim; bir yanlış yaparsam, ben yapayım.

En çok hangi içki içiliyor?

En çok rakı ve viski içilir. Şarap içen çok yoktur. Bunların yanı sıra angliya, 31, zivaniya da istenir.

Rakı masasının olmazsa olmazı nedir size göre?

Beyaz peynir ve kavundur bana göre… O yüzden yaz-kış dükkânımdan kavunu eksik etmem.

İSMET ŞARDU: İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM

Burasını siz götürüyor sayılırsınız, her gün yemek yapmak sıkıcı değil mi?
Yok, sıkıcı gelmiyor, yorucu oluyor ama severek yapıyorum. Bir zamanlar torunlarım küçüktü, onlara da bakıyordum ama diğer taraftan burayı da götürüyordum. Alış verişi de Mustafa Bey’le beraber yapıyoruz. Yemekleri hazırladıktan sonra akşamları da mutfağı ve ızgarayı ben idare ediyorum.

25 yılda müşterilerinizle ahbap olmuşsunuzdur artık…

Öyle müşterilerimiz var ki, masadan kalkar, gider mutfaktan suyunu, buzunu, içkisini alır. Bir diğeri bakar ki yoğunuz, gider mangalın başına oturur. Mesela bir Salı grubumuz var; 17 senedir her Salı akşamı hiç aksatmadan gelirler. Yoğun olduğumuzda masalarını toplar içeri getirirler. ‘Yeterince ilgilenemedik’ dediğimde, ‘be İsmet Abla, burası bizim evimizdir’ derler. Yine hocalarımız var, onlar da 10 yıldır hiç aksatmadan her hafta gelirler.

En özel yemeğiniz nedir?

Makarna, sülün… Tabii sülünün de zamanı vardır. Eylül’de çıkmaya başlar. Şimdi de var ama henüz küçüktürler. En azından altı aylık olması gerekiyor kesilmesi için. Tavşan da yaparız. Bazı müşterilerimiz kendi getirir, biz hazırlarız.

En çok hangi mezeniz rağbet görüyor?

Bana göre humus ve tahindir. Koca bir kazan humus yapayım beş gün satayım diye düşünmem, azar azar yaparım ve nohut kullanırım, yani nohut tozundan yapmam humusu. O yüzden bir tabağı yiyen muhakkak ikinci tabak humusu da ister. Mesela enginar; gün olur 100 tane ayıklarım. Bir kısmını dondurucuya koyar kış için saklarım çünkü kavurması çok istenir. Türkiye’den gelirler ve hiç yemedikleri bir şey isterler. Ayrelli hazırlarım hemen. Alıştılar, her geldiklerinde ister oldular şimdi. Gavcar mantarının da isteyeni çoktur. 

Siz yemeğe meraklı mısınız?

Damak zevkim iyidir ama yemek yemeği çok sevmem, yapıp yedirmeyi severim. Annem çok güzel yemek yapar. Mesela lalangı… Lalangıyı her insan yapamaz. Hamurunu esmer undan kendi yoğuracak, mayalayacak, bekletecek. Hamur işlerini annem yapar.

Bu haber toplam 13199 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 154. Sayısı

Adres Kıbrıs 154. Sayısı