Ulusal Birlik Partisi (UBP)’nin 8 milletvekili, UBP Hükümeti’ne güvensizlik önergesi için imza attı, partiden ihraçları kesinleşti.
UBP Genel Sekreteri Necdet Numan, artık parti ile ilişkilerinin kalmadığını söylese de henüz ihraçlarına yönelik resmi bir yazı yok ama.
Önümüzde erken seçim var ve merak edilen erken seçimde bu 8 ismin yeniden milletvekilliğine aday olup olmayacağı.
Türkay Tokel, İlkay Kamil, Ejder Aslanbaba ve Ergün Serdaroğlu’nun milletvekili olma ısrarcı olmadığı kulislerde konuşuluyor.
Ancak Ahmet Kaşif, Afet Özcafer, Zorlu Töre ve Hasan Taçoy için aynı şey sözkonusu değil.
Peki birlikte yola çıkan bu 8 isim şimdi ne yapacak?
Dün kulislerde bu isimlerin bağımsız kalıp seçime girmesi halinde seçim kazanması ihtimalinin düşük olduğu konuşuldu.
İkinci alternatifin ya Milliyetçi Adalet Partisi veya Ulusal Doğuş Partisi’nin yeniden canlandırılması, diriltilmesi ve bir parti olarak seçime girilmesi olduğu telaffuz edildi.
Üçüncü alternatif ise DP çatısı altında seçime gidilmesi…
Dün sabah Kanal Sim’e açıklama yapan Zorlu Töre, MAP çatısı altında yer almanın mümkün olmadığını söyledi DP çatısı altına girmeye ise “Bu konuda tek başıma yorum yapamam” ifadesini kullandı.
MAP opsiyonunu bir anda silip atan Töre, DP ile ilgili soruya verdiği cevapta ise bunu yapmadı.
“Siyasette yeni eşiklerin peşindeyiz, yeni politikalar peşindeyiz, halkı alternatifsiz bırakmamak lazım, yeni değerlendirme yapılacaktır” yorumunda bulundu ve bir siyasi birleşmeyi işaret etti bu sözleri ile…

***

UBP delegeleri ve Kaşif

UBP’li 8 muhalif vekilin sürekli söylediği bir şey var; Yüzde 50 UBP tabanı bizimle…
Gerçekten de öyle mi?
UBP Kurultayı’nda Ahmet Kaşif’e destek veren yaklaşık yüzde 50’lilik UBP tabanının tutumu sonuna kadar Kaşif ve ekibinden yana mı olacak?
Kaşif ve arkadaşlarının yanında yer alan ve hem UBP başkanlığında hem de hükümet başında İrsen Küçük’ü istemeyen delegelerin tutumu bu süreçte değişmeyecek mi?
Kurultay kavgası bir yana bırakılıp İrsen Küçük mü desteklenecek yoksa Kaşif’in arkasında mı yer alacak?

***

Saray’daki buluşma meselesi…

Saray’da buluşma meselesi sıklıkla gündeme getiriliyor.
Biliniyor ki Ahmet Kaşif ve yanındaki 7 milletvekili Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile sıkı fıkı…
Kaşif ve grubunun attığı tüm adımlar da Cumhurbaşkanlığı’ndan onay alınarak yapılmıştır denilebilir hatta.
Yoksa bu kadar ‘sıkı fıkı’ olan, kurultaya ‘müdahil oldum’ açıklaması yapan Eroğlu, UBP’de yaşananları uzaktan izleyecek değildi!
O nedenle Saray’daki buluşma işi her ne kadar yalanlansa da doğu olabilir.
UBP’li 8 muhalif milletvekili, DP ve TDP’nin Saray’da buluşması, olası bir geçici hükümette ‘bakanlık’ pazarlığı yapmış olması iddiaları da tüm süreç göz önüne alındığında olanaksız değil.
Belki de ‘erken seçim’ diye kendine yiyip bitiren TDP ve  ‘geliyoruz, geliyoruz’ diye naralar atan DP’nin, şimdi CTP’ye saldırması oyunlarının bozulmuş olmasının sebebi olabilir.

***

Çakıcı ve öfkesi

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Başkanı Mehmet Çakıcı, öfke ile saldırılarına devam ediyor.
Erken seçimin 28 Temmuz tarihine alınması işine canı sıkıldı, CTP’ye saldırdı.
Ancak Çakıcı geçmişi unuttu unutmasına da ona hatırlatanlar oldu.
Şimdi CTP’yi UBP ile işbirliği yapmakla suçlamaya çalışan Çakıcı değil miydi UBP –TDP koalisyonun kurulması için canını yiyen.
CTP Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu hatırlattı dün TV ekranlarında Çakıcı’ya geçmişte yaptıklarını.
Hatta Eroğlu’nun Çakıcı’ya “Ortağım” diye hitap ettiğini…
E nedir şimdi bu öfke bu çalım?