3 milyon TL’lik soygun davasında tanıklar dinlenmeye devam ediyor. Soygun anını anbean yaşayan Kooperatif Merkez Bankası Güzelyurt Şubesi’nde görevli iki odacı dün mahkemede ilk kez konuştu. Her iki tanık aynı duyguları paylaştı

Didem MENTEŞ

Lefkoşa-Güzelyurt anayolu üzerinde 24 Temmuz 2014’de meydana gelen silahlı soygun olayı ile ilgili hükümsüz tutuklu bulunan sanık B.Ç ile ilgili soygun davası sürüyor. Davanın dünkü duruşmasında
3 milyon TL parayı taşıyan Koop-Bank Güzelyurt Şubesi’nde görevli memurlar dinlendi. Her iki görgü tanığı da, soyguncuların askeri kamuflaj giyen, kar maskeli ve siyah eldivenli, ellerinde tabanca bulunan, 1.80 boylarında iki şahıs olduğunu anlattı. Her iki tanık da büyük şok ve korku yaşadığını dile getirdi. Tanıklardan G.S. “ölüm korkusunu yaşadım” derken, tanık H.C. ise “soyguncu önce tabancayla havaya ateş etti sonra yüzüme doğrulttu, ölümle burun buruna geldim” dedi.
Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi’den oluşan Ağır Ceza Heyeti’nin baktığı davada İddia Makamı Başsavcılık adına Savcı Aliye Özçınar ve sanık B.Ç’yi temsilen Avukat Menteş Aziz hazır bulundu.

9 tanık daha dinlendi

İddia Makamı davayla ilgili olarak dün Mahkemeye 9 tanık daha dinletti. Savcılık, Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne bağlı Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Dr. Tijen Sökmez, oto tamircisi T.K., YDÜ’de şoför H.K., soygun anını tanık olan Emlak Malzeme Dairesi’nde görevli memur K.K., PGM’de görevli Patlayıcı Maddeler Bölümü’nde görevli polis memuru Ali Akgürce, PGM Adli Polis Müdürlüğü’nde görevli İz İnceleme Uzmanı polis çavuşu Salih Bilgin, Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube Amiri Başmüfettiş Salih Ceyhan, Kooperatif Merkez Bankası Güzelyurt Şubesi’nde odacı olarak çalışan ve soygun anını yaşayan G.S. ve H.C. tanık olarak dinlendi.

Tanık: “Arabadan silah zoruyla indirdiler”

Davanın 37’inci tanığı olan Dr. Tijen Sökmez, sanık B.Ç’yi kontrolden geçirerek, cezai ehliyetinin olduğuna karar verdiğini belirterek, bununla ilgili raporunu mahkemeye emare olarak sundu.
Ardından şahadet veren oto tamircisi T.K. ve YDÜ’de şoför H.K., soygunda kullanılan DC 991 sahte plakalı tipo aracın durumu ve satışıyla ilgili mahkemeye şahadette bulundu.
soygun anını tanık olan Emlak Malzeme Dairesi’nde görevli memur K.K. ise olay günü Güzelyurt’a gitmek üzere yola çıktıkkarını, yolda bankaya ait kiralık aracın kendilerini geçtiğini gördüğünü söyleyerek, bir süre sonra bir aracın kiralık aracın önünü kesek, içerisinden iki kişinin çıktığını söyledi. Bu şahısların maskeli olup, eldiven giydiklerini ve ellerinde tabanca olduğunu gördüğünü anlatan H.K, soygunculardan birinin önce kiralık araçtaki şoför koltuğunda oturan kişiyi araçtan indirdiğini ve yan tarafa geçmesini söylediğini aktardı. Diğer soyguncunun da şoförün yanındaki yolcuya tabancayı uzattığını arabadan inmesini işaret ederek, daha sonra havaya bir el ateş ettiğini gördüğünü anlatan tanık, soyguncunun bir şeyler söyledikten sonra birinin kiralık aracı diğerinin de kendi araçlarını alarak olay yerinden kaçtıklarını anlattı.

PGM’de görevli Patlayıcı Maddeler Bölümü’nde görevli polis memuru Ali Akgürce ve PGM Adli Polis Müdürlüğü’nde görevli İz İnceleme Uzmanı polis çavuşu Salih Bilgin, soygun olayıyla ilgili yaptıkları çalışmalarla bilgi vererek, mahkemeye emareler sundu. Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube Amiri Başmüfettiş Salih Ceyhan ise olay günü yangın meselesinden sonra soygun haberini aldığını ve olay yerine intikal ettiğini belirtti. Soygun meselesiyle ilgili yaptığı soruşturmanın ayrıntılarını aktaran Ceyhan, 7 Ağustos günü kendisini şuanda yurt dışında bulunan ve olaydan zanlı konumunda olan R.F’nin kendisini telefonda aradığını söyledi. Ceyhan, R.F.’nin silahlı soygunu şuanda sanık olan B.Ç’nin abisi M.Ç’nin ve kendisinin planladığını, tabancaların M.Ç’de olduğunu söylediğini aktardı.

Mağdur tanık: “Ölümü yaşadım o an gözlerimi kapattım, başımı çevirdim”

Davanın 42’inci tanığı 24 Temmuz günü silahlı soygun olayını anbean yaşayan Kooperatif Merkez Bankası Güzelyurt Şubesi’nde görevli odacı G.S. oldu. Tanık G.S., “olay esnasında ölüm korkusunu yaşadım, gözlerimi kapattım” diyerek olayı aktardı: “Haftanın belirli günlerinde ve ay sonlarında 9- 11.30 arası para nakilleri yapılır. O gün 3 milyon TL’lik çekin karşılığını almak üzere önce Koop-Bank Merkez Şubesi’ne gelerek bu çeke karşılık başka bir çek alarak, KKTC Merkez Bankası’na arkadaşım olan diğer görevliyle gittim. Onu paraları alması için bıraktım ben de başka işleri yapmak için ayrıldım Daha sonra kendisini aldım ve her zamanki gibi Lefkoşa- Güzelyurt güzergahını takip ettik. Mevlevi Çemberi’ne geldiğimiz zaman hızla bir Ford Fiesta marka bir araç önümüzü kesti. Askeri kamuflaj, kar maskeli, elleri eldivenli iki kişi içerisinden indi önümüzü kesti. Biri benim oturduğum şoför tarafına gelerek ‘in ulan aşağı’ diye bağırdı. Elim yukarda arabadan indim, kenara çekilmemi söyledi. Arabanın önünde duran kişi 1 el havaya ateş etti. Ölümü yaşadım o an gözlerimi kapattım, başımı çevirdim. Havaya ataş ettikten sonra silahı arkadaşıma doğrulttu. Sonra bir tanesi ‘hade çabuk’ dedi. Biri bizim aracı diğeri de kendi araçlarını alarak olay yerinden kaçtılar” dedi.
Avukat sorguladı tanığa bazı ithamlarda bulundu. Avukat, “sizin eşiniz de bankada çalışır. Siz, eşiniz ve arkadaşınız bu paralara el koydunuz iş birliği yaptınız” dedi. Tanık G.S., “hayır” yanıtını verdi.

Mağdur tanık :“Tabancayı önce havaya sonra yüzüme doğrulttu”

Davada daha sonra diğer odacı olan H.C. mahkemede şahadet verdi. H.C. de olayı anbean anlatarak, soyguncuların askeri kamuflaj giyen, kar maskeli ve siyah eldivenli, ellerinde tabanca bulunan, 1.80 boylarında iki şahıs olduğunu anlattı. Tanık H.C., “soygunculardan biri aşağıya inmem için eliyle işaret etti. Ben ilk elindeki tabancayı oyuncak sandım. Sonra araçtan indim, uzaklaşmam için işaret etti ama uzaklaşmadım. Sonra havaya ateş etti ve tabancayı tam yüzüme doğrulttu. Ölümle burun buruna geldim. Biz bu paraları kurtaramayacağız diye düşündüm. Kurtaramayacağımızı anladım sonra ikisi de iki arabaya da atlayarak olay yerinden kaçtılar. Sonra polisi aradım”