1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 3 Milyon TL’lik soygun davasında olayı gören tanık konuştu
3 Milyon TL’lik soygun davasında olayı gören tanık konuştu

3 Milyon TL’lik soygun davasında olayı gören tanık konuştu

3 milyon TL’lik soygun davasında tanıklar dinlenmeye devam ediyor… Soygun anını gören’ görgü tanığı ilk kez mahkemede konuştu. “Kiralık aracın önünü kestiler, silahları araçtakilere doğrulttular, silahı havaya ateş ettiler. İkisi de silahlıydı ve askeri

A+A-

Didem MENTEŞ

3 milyon TL’lik soygun davasında ‘soygun anını gören’ görgü tanığı ilk kez mahkemede konuştu. Mevlevi Çemberi’nde bankaya ait kiralık aracın önünü kesen soyguncuların, silahları banka görevlilerine uzatıp arabadan çıkartarak aracın üzerine dayadıklarını ve aracın içindeki para torbasını alarak, havaya bir el ateş edip olay yerinden kaçtıklarını anlattı. Görgü tanığı, soyguncuların siyah maske ve koyu renk eldiven, askeri kamuflaj kıyafetleri ve bot giydiklerini aktardı. Öte yandan bir süre önce davada tanıklık eden bir polis memuru sanığın ailesine ait evin çevresinde askeri kamuflaj kıyafeti ve yanık bez parçaları bulunduğunu söylemişti.

Avukattan işkence iddiası
Bu arada Mahkemede tanıklık eden polis çavuşu, sanığa yakalandıktan sonra suçla ilgili yaptığı yazılı ihtarda, sanığın; “Ben soygun yaptıklarını sonradan öğrendim. Bana dediklerini yaptım” dediği belirtildi. Sanık B.Ç’nin olayla ilgili polise verdiği ifade mahkemeye emare sunulmak istendi ancak bahse konu ifadenin polis tarafından ‘gönüllü’ alıp alınmadığına yönelik iddialar ve itirazlar yapıldı. Sanık Avukatı, ifadenin yargıç kaidelerine aykırı olarak şiddet ve baskıyla alındığını iddia etti.
İddia Makamı ise kendilerine bu yönde bir beyan olmadığını belirterek, savunmalarını yapmak için süre talep etti. Mahkeme de avukatın itirazı üzerine, meselenin aydınlığa kavuşması için “duruşma içinde duruşma” yapma kararı aldı.

6 tanık daha dinlendi
Lefkoşa-Güzelyurt anayolu üzerinde 24 Temmuz 2014’de meydana gelen Kooperatif Merkez Bankası’na ait 3 milyon TL’lik silahlı soygun olayı ile ilgili olarak sanık B.Ç dün yeniden Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. İddia Makamı olayla ilgili olarak tanıklarını dinletmeye dün de devam etti. Davanın dünkü celsesinde İddia makamı, davanın ispatı için mahkemeye, soygun anını şahit olan görgü tanığı olmak üzere 6 kişiyi daha dinletti. Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi huzurunda görülen dünkü oturumda, İddia Makamı Başsavcılık adına Savcı Aliye Özçınar ve sanığı temsilen Avukat Menteş mahkemede hazır bulundu.

------------------------------------------------------------------

Banka memuru: “Paraların seri numaralarını almayız”

İddia Makamı duruşma maksatları bakımından 21’inci tanık olarak KKTC Merkez Bankası görevlisini dinletti. Tanık, olay günü 3 milyon TL’lik çekin karşılığını Koop Bank’ın görevlisi Halil Cehan’a kendisinin verdiğini, bu paraların deste halinde olup bankanın mührü ve bantlarına sarılı vaziyette verildiğini söyledi. Banka görevlisi o gün ödenen paraların ‘seri numaralarının’ alınamadığını belirterek, “paralar dışarıdan da karışık gelir diye seri numaralarını almayız. Günlük gelip giden paralar olduğu için bakılmaz. Her yerde bu böyledir” dedi.

-----------------------------------------------------------------

Görgü tanığı: “Soyguncu havaya silahla ateş etti”

Davanın 22’inci tanığın olan ve soygun anına birebir şahit olan H.D, İddia Makamı tarafından Mahkemeye dinletildi. Görgü tanığı H.D, olay günü saat 10:00 sıralarında Lefkoşa’dan çıkarak Güzelyurt’ta doğru gittiğini ve Mevlevi Çemberi’ne yakın kiralık bir aracın normal bir hızda kendisini geçtiğini söyledi. Mevlevi Çemberi’ne vardığı zaman, sağ taraftan hızla gelen bir aracın tozu toprağa kattığını ve az önce kendisini geçen kiralık aracın önünü kestiğini gördüğünü anlatan H.D, soyguncuların 2 kişi olduğunu ve araçtan inerek kiralık araca doğru yürüdüklerini söyledi. Soygunculardan birinin şoföre diğerinin de yanındaki yolcuya doğru silah uzattıklarını gördüğünü belirten H.D, yolcu olan kişiyi soygunculardan birinin aracın üzerine dayadığını aktardı. Görgü tanığı H.D, şöyle devam etti: “Soygunculardan biri iki eliyle tuttuğu silahı havaya patlattı. Elinde silahı tutan kiralık aracı aldı, diğeri de kendi araçlarını aldı. O esnada yolcu olan şahıs bizi görerek panik içerisinde yanımıza koştu. ‘Parayı çalıyorlar, yardımcı olun’ dedi. Ben de korktuğum için yardımcı olmayacağımı, polisi aramalarını söyledim. Soygunculardan biri siyah maskeli ve koyu renk eldiven kullanıyordu. Askeri kamuflaj kıyafetler ve bot giydiğini gördüm. Diğer soyguncu arabanın ön kısmında kaldığı için sadece bot giydiğini gördüm.”

-----------------------------------------------------------------

Uzman polisler bilgi verdi

İddia Makamı davayla ilgili olarak 3 polis memurunu sırayla mahkemeye tanık olarak dinletti. Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Görüntü İnceleme Uzmanı Tanyel Yücel, Balistik Uzmanı Ahmet Azizoğlu ve Ateşli Silahlar Bölümü’nde görevli Emrah Akay şahadet verdi. 23’üncü tanık Tanyel Yücel, soygun olayıyla ilgili bazı kamera görüntülerini ‘tap’ yaptığını ve bunları bir CD ve fotoğraf albümünde topladığını beyan ederek, söz konusu emareleri ibraz etti.
Ardından davanın 24’üncü tanığı olarak Ahmet Azizoğlu dinlendi. Azizoğlu’da soygun meselesiyle bağlantılı olarak 9 mm çapında bir tabanca ve şarjör, 14 adet fişek ve 1 adet boş kovanın incelendiğini söyleyerek, bunlarla ilgili uzmanlık raporunu mahkemeye ibraz etti. Davanın 25’inci tanığı olan Emrah Akay da sanık B.Ç, yurt dışına çıkan abisi M.Ç ve yine yurt dışında bulunan R.F’ye ait av tüfekleri bulunduğunu, bu şahıslar adına kayıtlı bir tabancanın bulunmadığını söyledi.

------------------------------------------------------------------

Avukat: “İşkence, tehdit ve baskı yapıldı”

Davanın dünkü celsesinde 26’ıncı tanık olarak Polis Çavuşu Soner Koral şahadet verdi. Koral, olayla bağlantılı olarak kendisine verildiği görev itibariyle sanık B.Ç’den Değirmenlik Karakolu’nda bir ifade temin ettiğini söyledi. İlk olarak soygun suçuyla ilgili sanığa yazılı ihtarda bulunduğunu aktaran Soner Koral, sanığın kendisine hitaben: “Ben soygun yaptıklarını sonradan öğrendim. Bana dediklerini yaptım” dediğini ve ardından bir gönüllü ifade temin ettiğini söyledi. İddia Makamı sanığın ifadesini Mahkemeye emare sunmak istedi ancak Savunma Avukatı, ifadenin yargıç kaidelerine aykırı olarak şiddet ve baskıyla alındığını iddia etti ve ibrazına itiraz etti.

Avukat, ifadenin gönüllü alınmadığını, tehdit, işkence ve vaat sonucu alınarak, imzalatıldığını iddia ederek, ifadenin hangi karakolda ve hangi ilçede alındığının belirsiz olduğunu savundu. Sanığın Aydınköy’de oturmasına rağmen Güzelyurt Polis Müdürlüğü yerine 35 km uzaklıktaki Değirmenlik Karakolu’na götürüldüğüne dikkat çeken Avukat, sanığın karakolda başına siyah patates torbası geçirilerek, dövüldüğünü ileri sürdü. Avukat Aziz, sanığın karnına, göğsüne ve yüzüne vurulduğunu, kendisine neyle vurulduğunu görmeyen sanığa tokat ve sert bir cisimle dövüldüğünü öne sürerek, ardından sanığın üzerindeki kot pantolonu ve ayakkabılarını çıkarmasını sağlayıp hayalarına sert bir cisimle 3-5 kez vurulduğunu iddia etti. Ayrıca, polislerin sanığa yönelik; “konuşmazsan bu işkence günlerce sürecek zaten her şeyi biliriz. Bu işi sen, abin ve Rıfat yaptı. Konuşmazsan ameliyatlı anneni de içeri alırız” dediğini ve 2 saat boyunca işkence yaptıklarını ileri sürdü.

---------------------------------------------------------

Duruşma içinde duruşma açıldı

Sanık Avukatı’nın itirazları üzerine Savcı Aliye Özçınar, kendilerine bu yönde bir beyan olmadığını belirterek, savunmalarını yapmak için süre talep etti.
Bunun üzerine Ağır Ceza Heyet Başkanı Ömer Güran, avukatın itirazı üzerine, meselenin aydınlığa kavuşması için “duruşma içinde duruşma” yapılmasına karar verdi. Yargıç, tarafların duruşma içinde duruşma maksatları bakımından hazır olunması için davayı 24 Şubat Salı günü saat 11:00’e tehir etti.

Bu haber toplam 2174 defa okunmuştur