Didem MENTEŞ

Lefkoşa-Güzelyurt anayolu üzerinde 24 Temmuz 2014’de meydana gelen Kooperatif Merkez Bankası’na ait 3 milyon TL’lik silahlı soygun olayıyla ilgili dava sürüyor. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanık B.Ç’nin gönüllü ifadesinin ‘şiddet ve baskı’ ile alındığı iddia edilerek açılan duruşma içinde duruşma tamamlandı. Savunma Avukatı duruşma maksatlı Mahkemeye üç tanık dinletti. Tanıkların ardından taraflar hitaplarını yaptı.
Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi’den oluşan Ağır Ceza Heyeti’nin baktığı davada İddia Makamı Başsavcılık adına Savcı Aliye Özçınar ve sanık B.Ç’yi temsilen Avukat Menteş Aziz hazır bulundu. Heyet,  “duruşma içinde duruşma”nın kararını 5 Mart 2015 tarihinde saat 12:00’de açıklayacağını belirtti.

Anne konuştu
Dünkü duruşmada Savunma avukatının ilk tanığı olarak sanık B.Ç’nin annesi olan H.Ç dinlendi. Tanık H.Ç 30 Temmuz günü sabahın çok erken saatlerinde bir polis ekibinin evine geldiğini, sanık oğlu ve diğer polis olan oğlunu sorduklarını söyledi. Polis oğlunun babasıyla sağlık sorunları nedeniyle Ankara’ya gittiğini söylediğini aktaran H.Ç, diğer oğlunun da odasında uyuduğunu söylediğini belirtti. Bu arada polislerin eve apar topar girdiğini, arama emri göstermeden evi arayarak her yeri dağıttıklarını iddia eden tanık H.Ç, polisin oğlunun odasına girerek yatakta bastırıp etkisiz hale getirdiklerini ve tutuklayarak götürdüklerini iddia etti. Kendisine hiçbir bilgi vermediklerini ve oğlunu da neden götürdüklerini bilmediğini savunan anne H.Ç, daha sonra eve kadın polisin gelerek kendisiyle irtibat kurduğunu mahkemeye aktardı.

Kuzenler de tanık oldu
Son olarak sanık B.Ç’nin kuzenleri olan M.Ç ve G.Ç, mahkemede tanık olarak dinletildi. Her iki tanık 30 Temmuz günü amcalarının evinin polis tarafından dağıtıldığını öğrendiklerini ve evin her yerinin darmadağın olarak gördüklerini iddia etti. Özellikle tanık M.Ç, babası M.Ç’nin polise kuzenini nereye götürdüklerini sorması üzerine hem kendisini hem de babasını tutuklayarak karakola götürdüklerini daha sonra da ifadelerini alıp serbest bırakıldıklarını da ileri sürdü.

Hitaplar yapıldı
Tanıkların dinlenmesi ardından İddia ve Savunma Makamları hitaplarını yaptı. İlk önce Avukat Aziz, ifadenin gönüllü alınmadığını, tehdit, işkence sonucu alınarak, imzalatıldığını yineledi. Aziz, ifadenin yargı kaidelerine uygun olarak alınmadığını ileri sürerek, mahke emri olmadan sanığın tutuklandığını ve işkence için Değirmenlik Karakolu’na götürdüklerini yineledi. 
Avukatın hitabı ardından Savcı Aliye Özçınar, yapılan tüm iddiaların asılsız olduğunu belirterek, Avukatın bazı beyanlarının çelişkili olduğuna değindi. Özellikle sanık kürsüsünden yeminsiz beyan veren sanık B.Ç’nin de çelişkili ifadeler kullandığını belirten Özçınar, sanıkla ilgili ifadenin baskı ve şiddetle alınmadığını, ifadenin gönüllü olarak verildiğini dile getirdi.