1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. 2026'dan haberler
Sami Özuslu

Sami Özuslu

2026'dan haberler

A+A-

 


Yıl 2026...
Avustralya'dan yıllar sonra adaya gelen Kıbrıslı Türk, Lefkoşa'da bir gazete bayiine girer ve standda bir şeyler arar.
Aradığını bulamamış olacak ki, bayideki görevliyi çağırır.
"Buyurun beyefendi."
"Gazeteler bitti mi bu saatte? Aradığım hiçbir gazeteyi bulamadım."
"Yok efendim, keşke gazeteler dediğiniz gibi satılsa. Bütün gazeteler orada duruyor işte..."
"Ama nasıl olur? Ne Kıbrıs var, ne Yenidüzen var, ne Havadis var, ne Vatan var..."
"Beyefendi, sizin saydıklarınız gazete değil ki!"
"Nasıl gazete değil?"
"Bunların hepsi birer ek sadece..."
"Anlamadım!"
"Tabii... Bakın, mesela Kıbrıs eki burada, Hürriyet gazetesinin içinde... Her gün 8 sayfa ek olarak veriliyor. Pazarları da 12 sayfa..."
"Yok canım, bir yanlışlık var bu işte... Kıbrıs gazetesi hiç Hürriyet'in eki olur mu?"
"Bakın, Cumhuriyet'in içinde de Yenidüzen var. O da 8 sayfa. Sabah da Havadis'i ek olarak dağıtıyor. Tabii bunlar sadece Kıbrıs baskılarının içinde var. Tek matbaada basılıp dağıtılıyor bütün gazeteler ve ekleri..."
"Şaka mı tüm bunlar?"
"Yok abi, ne şakası? Senin dediğin gazeteler kapanalı, Türkiye gazetelerinin eki olalı en az 2 yıl oldu."
"Ver bakayım, ne var o eklerin içinde... Ne haberler var, hangi köşe yazarı ne yazmış..."
"Abi, bakma istersen."
"Neden bakmayayım?
"Bakma, çünkü haber de yok, köşe yazısı da..."
"Ya ne var? Hep reklam mı?"
"Reklam da yok. Reklamları ana gazete alıyor, eklere sadece ölüm ilanları kalıyor."
"Anladım abim. Bakmayayım, haklısın. Sonunda kendi ölüm ilanımızı da başka bir gazetenin ekinde yayınlar olduk demek. Peki, televizyonların, radyoların durumu ne?"
"Hepsi kapandı abi. Kıbrıs'ta ne TV kaldı, ne radyo. Hepsi el değiştirdi. Kıbrıs'ı gösteren kanal, söyleyen radyo kalmadı."
"BRT de mi?"
"Onu da TRT-Kıbrıs yaptılar. Günde 2 saat yerli yayın var. Gerisi TRT ne gösterirse o..."
"Tamam abiciğim, anladım. Yeter bu kadar. En yakın turizm acentesi neredeydi?"
"Köşede var bir acente... Neden sordunuz?"
"En erken uçak ne zaman, ona bakacağım abim. Hade bay bay."

***

Bu yazıyı bir 'belge' olsun diye yazdım. Kayıtlara geçsin diye... 11 sene sonra gene konuşuruz, buralardaysak hala...
Neden 10 değil de 11 yıl?
Bunun cevabını burada vermeyeceğim. Ama zaten 10 yıl olmuş, 11 yıl olmuş, 15 yıl olmuş ne fark eder?
Önemli olan Kıbrıs Türk medyasının yakın gelecekte nasıl bir duruma geleceğini anlamak...
Yok, 'birileri harekete geçecek ve medyanın hazin sonunu önleyecek işler yapacak' diye bir beklenti içinde değilim.
Sorunları ve çözüm yollarını yıllardır yazmaktan, söylemekten ben de bıktım, sektördeki arkadaşlarım da bıktı, usandı.
Sorunların KKTC-TC ilişkilerinin dengesizliğinden ve sektörün bu koşullarda sürdürülebilir olmayışından kaynaklandığını daha kaç defa anlatmak gerekir ki?
O yüzden boş verdim ben de...
Aşağıdaki 'senaryo'ya hayali diyenlerle 11 yıl sonra yeniden görüşmek dileğiyle...
Hade bay bay!..

Bu yazı toplam 1986 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar