1. YAZARLAR

  2. Asım Akansoy

  3. 2016 denklemi
Asım Akansoy

Asım Akansoy

SİYASET MEYDANI

2016 denklemi

A+A-


İsrail-Kıbrıs-Türkiye hattı üzerinden doğal gaz transferi yapılması ile ilgili çalışma yapan Türk Şirketlerinin, Anastasiades ile de görüştükleri bilinmedik bir konu değil dedi, Sözcü Hristodulidis.  Doğru söyledi.

İki yıl önce, (Sn.Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı olduğu dönemde) özel olarak görüştüğüm, uluslararası menşeli bir Türk Enerji devinin CEO’su bana, Anastasiades ile görüştüklerini, o günün koşullarında İsrail ve Kıbrıs doğal gazının  Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye yönlendirilmesi konusunda ne tür çalışmalar yaptıklarını açıkça anlatmıştı.

İsrail’in Leviathan bölgesinde bulunan gazın boru döşenerek Türkiye’ye aktarılması konusunda alternatif projeler üzerinde çalışan Şirket yetkilisi, en ekonomik modelin Kıbrıs sorununun çözülmesi olduğunu ve projenin gerçekleşmesi için yakın temasta oldukları resmi devlet kurumları ve görevlilerini dile getirmişti.

Malumdur, özellikle büyük şirketler her zaman, insani ihtiyaçların ve toplumların varoluş kaygılarının ötesinde planlama yaparak, kar maksimizasyonu sağlamak ve ekonomik beklentilerini karşılamak adına hareket ederken, siyasetin rolünün kendi beklentilerini, öngörülerini düzenlemek olduğunu savunurlar. Siyasetin, ekonomik alana dair görüş üretmesi, bizde de olduğu üzere en rahatsız oldukları konudur.  Doğal gaz bağlamında Kıbrıs konusu da aynıdır, bu tür büyük şirketler için.

Görüştüğüm kişi, biz iş adamları olaya ekonomik bakarız, kararı biz vereceğiz, düzenlemeyi siz siyasiler yapacaksınız demişti. Ben de, isterseniz kararı toplumlar versin, siz de ona göre gerekli adımı atarsınız deyince karşılıklı gülmüştük.

Gaz oyunu gerçekten Kıbrıs sorununu doğrudan etkileyen bir konu. Ancak bu süreçte, siyasi bağlamın altında süregiden ilişkilerde, Kıbrıslı Türkler oyun dışı.

İsrailli, Kıbrıslı Rum ve Türkiyeli işadamları bu konuda sürekli bir temas içerisinde. Anastasiades ile görüşmeleri de bu bağlamda devam ediyor.

Amaç, gaz boru hattının Türkiye üzerinden geçmesi, bunun için de Kıbrıs adasındaki siyasi sorunun yani çözümsüzlüğün bir an önce giderilmesi. ABD bu anlamda devrede. Ne bizim ne de Kıbrıslı Rumların kara kaşına kara gözüne hayranlar...

Çünkü ABD, çok iyi bilindiği üzere Avrupa’nın Rusya’nın doğal gazına mecbur kalmamasını istiyor.  Doğu Akdenizde bulunan gaz rezervinin (İsrail-Mısır-varsa Kıbrıs) “en ekonomik” yoldan Avrupa’ya transfer edilmesi, gerekiyor.

Bunun için de Türkiye devleti, bölgedeki varlığını/gücünü “hissettirerek”, gazın kendi üzerinde Avrupa’ya akışını istiyor.

Tüm denklem, Adada çözümü gerektiriyor.

Peki çözüm olmadan, bu gaz Türkiye’ye ulaştırılamaz mı? Mümkün. Bunun için boru hattının, Kıbrıs adasının doğu veya batı kesiminden geçmesi ve “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin karasularını kullanması gerekiyor. Dolayısıyla “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin iznine tabii...

Bu konunun da Anastasiades’in gündeminde olduğunu ve bu oyunun çok tehlikeli olduğunu belirtmek isterim.

Bu konuda aynı çevrelerin, çeşitli Kıbrıslı Rum siyasi güç odaklarını, çözümsüzlük bağlamında gaz boru hattının “gerekli bedel ödenerek”  adanın çevresinden geçmesi konusunda yokladığını da biliyoruz. Çok sert bir hayır cevabı alsa da, bu yönde bir uğraşın olduğunu bilmemiz lazım.

Bu konuda bana B planı olarak, gaz boru hattının Kıbrıs adasının çevresinden dolanması ile ilgili alternatif senaryolarını açıklayan Şirket CEO’suna, bunun adada barış sürecini tehlikeye atacağını belirttiğimde, “biz işin o kısmında değiliz, bizim derdimiz ekonomik sonuç odaklı stratejidir”, demişti.

Elbette kısa bir süre önce Mısır’da "Zohr" adı verilen yerde 850 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunması bütün denklemi ters yüz de edebilir. Göreceğiz.

2016 bu anlamda, tüm bu “değişken faktörler”i de hesaba katarak ve toplumu daha da çok sürecin içerisinde konumlandırarak Kıbrıs sorununu çözmek mümkün. Biz kendi yolumuzda kararlı bir şekilde yürürken, süreçte uluslararası unsurların ilgisinin doğal gaz ve benzeri faktörlerle istikrarsız olabileceğini de göz önünde bulundurmalıyız.

Bu yazı toplam 2790 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar