Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı dün bir açıklama yaparak, 2016-2018 yıllarına ait ekonomik program ile ilgili medyada çıkan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklama özetle şöyle:
Son günlerde bazı basın organlarında çıkan ve Bakanlığımızı yakından ilgilendiren bir konuya ilişkin olarak basınımızı ve kamuoyunu bilgilendirme gereği hasıl olmuştur. Bazı basın organlarında, 2016-2018 yıllarına ait ekonomik programı içeren ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanacak olan protokole esas teşkil edecek olan çalışmaların başlatıldığı ve bu programda KKTC’de faaliyet gösteren özellikle küçük esnaf ve zanaatkârlar ile işletmelerimizi büyük bir sıkıntıya sokacak olan hususların yer aldığı belirtilmektedir. Örnek olarak çalışma izni ile ülkemizde çalışmakta olan yabancıların serbestçe iş kurabilecekleri, işveren olarak faaliyet gösterebilecekleri ve serbestçe işyeri açabileceklerine dair haberler yer almaktadır. Öncelikle yanlış veya eksik bilgilenmeden kaynaklandığını düşündüğümüz bu haberlerin, gerçek durumu kesinlikle yansıtmadığını ve böyle bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını belirtmek istiyoruz. Bakanlığımız ve Hükümetimiz, hem çalışanlarımızı hem de esnaf ve zanaatkarlarımız ile işletmelerimizi geliştirmek ve güçlendirmek için büyük gayret göstermektedir. Yerel işgücümüzü koruyup güçlendirmek için özel destek programları hayata geçirilmekte, bir yandan da özellikle küçük esnaf ve küçük işletmelerimizin ekonomik faaliyetlerini sürdürebilmelerine imkân sağlayacak özel destek projeleri uygulanmaktadır. Amacımız, bir yandan yerel işgücü istihdamını ve yerel girişimciliği artırırken, öte yandan yabancı işgücü izinlendirmelerini sınırlandırmak ve olabildiğince azaltmaktır. Hal böyleyken, küçük esnaf ve işletmelerimizi zora sokacak söz konusu haberlerde ifade edilen türden uygulamaların gündeme getirilmesi söz konusu olamaz. Esasen 2016-2018 Ekonomik Programına ilişkin görüşmeler henüz başlamış bile değildir. Hükümetimizin bu konudaki vizyonu, tamamen yerel unsurlarımızın (kendi ekonomistlerimizin, bürokratlarımızın, meslek örgütlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin ve  siyasi partilerimizin)  katılımıyla kendi programımızı hazırlamak ve bunu muhataplarımızla tartışmaktır.
Yanlış veya eksik bilgilenmeden kaynaklanabilecek yanlış anlaşılmaları önlemek adına kamuoyuna önemle duyurulur.”