1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “20 Temmuz’da pandemi kelimesini bitireceğim”
“20 Temmuz’da pandemi kelimesini bitireceğim”

“20 Temmuz’da pandemi kelimesini bitireceğim”

Sağlık Bakanı Ali Pilli, ‘pandemi hastanesi’nin neden hayat bulmadığını anlattı ve yeni tarih verdi

A+A-

 

 

Fayka Arseven KİŞİ

Sağlık Bakanı Ali Pilli, “pandemi kelimesini ben kullandım, ben bitireceğim” dedi, 20 Temmuz tarihini işaret etti.

Bugüne kadar pandemi hastanesi ile ilgili birçok karar alındı, proje gösterildi, açıklamalar yapıldı ancak sonuç alınamadı, Pilli, “süreç uzun sürdü, belli şeyler aralara girdi ve bu iş uzadıkça uzadı. Olmadı. Bürokrasi engel oldu” dedi.

Pilli, “Ben daha aktif televizyonlara çıkıp bunu daha baskılı şekilde kullanmış olsaydım hiçbir şaibeye sebep olmadan herkes elini taşın altına koysaydı o zaman bu pandemi hastanesi bitecekti. Kimse de ‘rüşvet alındı’ diye bir şey diyemeyecekti” ifadelerinde de bulundu.

K.T Tabipleri Birliği Başkanı Özlem Gürkut’u başkalarına hizmet etmekle suçlayan Pilli, “önce bulunduğu yerde görevini yapsın. Asli görevi doktorun, kendi görevini yapmaktır” yorumunda bulundu.

“KTTB Başkanı’nın görevini yapmadığı noktasında herhangi bir tespitiniz var mı? Varsa yasal işlem başlattınız mı?” sorumuz üzerine Pilli, “Günü gelince her şey yapılacak” dedi.

  • YENİDÜZEN: Son Bakanlar Kurulu sonrasında Sağlık Bakanlığı tam yetkilendirildi. 3 aylık zorlu bir süreç sonrasında ne oldu, ne değişti de siz o zaman değil de şimdi tam yetkili ilan edildiniz?
  • Ali PİLLİ: Şimdi ile eskisi arasında değişen bir şey olmadı. Covid-19 mücadelesinin her noktasında Sağlık Bakanlığı vardı. Çalışan, mücadele eden kadrolar, cephede olanlar hep sağlık çalışanlarıydı. Ne yapıldıysa Sağlık Bakanlığı içerisinde yapıldı. Hükümet bu süreç içerisinde belli kararlar aldı ama sonuçta bu kararları öneren Sağlık Bakanlığıydı. Sağlı Bakanlığı’nda kurulların yaptığı toplantılar sonucu alınan kararları Bakanlar Kurulu’na iletiliyordum. Bakanlar Kurulu’nda tartışılıp konuşulduktan sonra alınan kararalar açıklanıyordu. Ama sonuçta o zamanda aslında Sağlık Bakanlığı öndeydi. Onun için şuan şekil olarak değişim oldu. Yapılan açıklama geç yapılmış olabilir ama öncesinde de zaten her şeyi biz yapıyorduk.  Yük o zamanda bizim ensemizdeydi, şimdi de bu yük bizim üzerimizdedir.

 “Herkes diline doladı”

“Pandemi hastanesi olsun diye düşünen, ortaya atan bendim. Tabi ondan sonra belli süreç geçti bazı şeyler olmadı, olmayınca herkes diline doladı, bir sürü şey söyledi.

  • YENİDÜZEN: Pandemi hastanesiyle ilgili kafamızı çok karıştırdınız. Karar aldınız, tarih verdiniz, proje gösterdiniz ama pandemi hastanesi olmadı. Şuan son durum ne?
  • Ali PİLLİ: Samimiyetle söylüyorum, pandemi hastanesi kelimesini ortaya atan benim ama artık bu pandemi kelimesi sağda solda konuşulmayacak. Çin’de Aralık 2019’da Covid-19 başladığı zaman pandemi hastanesi olsun diye düşünen, ortaya atan bendim. Tabi ondan sonra belli süreç geçti bazı şeyler olmadı, olmayınca herkes diline doladı, bir sürü şey söyledi. Evet bizim alt yapı eksikliğimiz var. Pandemi hastanesi yapılırken, isim pandemi hastanesi de olmayabilir, ayrı bir inşaat olabilir, enfeksiyon hastanesi olabilirdi, göğüs hastanesi, kalp hastanesi olabilirdi. Çünkü nedir? Bizde alt yapı eksikliği, bina eksikliği, yatak, yer eksikliği vardır. Dolayısıyla Pandemi hastanesi olsaydı hem bu dönemde, hem salgın sırasında hastaların orada tedavisi olacaktı hem de bize bir yer kazandırmış olacaktı. Covid-19 bittikten sonra da orası enfeksiyon ya da göğüs hastalıkları hastanesi olurdu. Dolayısıyla ben bunu söyledim.
    Covid-19 ile mevcut hastanemiz içerisinde tabi sıkışmış olabiliriz ama bir alt yapı geliştirdik. Ama ne oldu nöroloji servisinin bir kısmını, çoğalırsa üroloji, üroloji de dolarsa ayakta tanı merkezini, daha sonra psikiyatride bir yer, eğer tümü de dolarsa dışarda oteller tuttuk, Covid-19’un semptomsuz vakalarının oraya yerleşmesi için… Yani biz sıfır vakaya gelinceye kadar vakaları tedavi edecek, tedavilerini nerede yapacağımıza dair yerleri hem hastane içerisinde hem hastane dışında tespit ettik. Pandemi hastanesi olmayabilir, isim olarak bir yerde olmayabilir ama bu hastaları tedavi edecek bir alt yapı geliştirdik. Belki de pandemi hastanesi bir yerde ayrı olsa daha çok zorluk çekecektik. Çünkü hemşire, doktor eksikliğimiz var. Aynı çatı altında bu tedavilerin yapılması daha olumlu olacaktı. Dolayısıyla bir yerde toplanılması daha iyidir.
     
  • YENİDÜZEN: Pandemi hastanesini siz söylediniz, siz projelendirdiniz neden yapamadınız? Engeliniz ne idi? Kim, kimler engel oldu?
  • Ali PİLLİ: Kimseyi suçlamak istemiyorum, ben ona noktayı koydum.
     
  • YENİDÜZEN: Ama çıktınız ve bir proje gösterdiniz, tarih verdiniz ve olmadı…
  • Ali PİLLİ: O projeyi ben yarattım. Bir mimar arkadaşa dedim ki; pandemi hastanesinin özelliklerini araştır. Mimar arkadaş, hem doktor arkadaşlarla görüştü hem yurtdışındaki örneklere baktı ve bir pandemi hastanesinin nasıl olacağını gelip bana gösterdi. Buna bağlı olarak da bir proje çizdi. Bu proje Aralık’ta çizildi. Biz bunu öneri olarak getirdik, yapılacak filan dendi sonra durdu. Daha sonra vakalar çoğaldı, sonra vakalar sıfırlandı biz o dönem yine konuyu gündeme getirdik. Herkesin pandemi hastanesinin yapılabilmesi için elini taşın altına koymasını istedim. Gerek iş insanları, gerek müteahhitler, bu işi yapabilecek kişileri de çağırdık ve mevcut projenin ışığında tek katlı bir pandemi hastanesini kısa süre içerisinde yapmak istedik. Bunun üzerine Cuma, Cumartesi, Pazar gerçekten çalışıldı ve proje Pazartesi ortaya çıktı. Çünkü proje hazırdı. Ama bu iş ihale istiyordu.

 “Ben daha aktif televizyonlara çıkıp bunu daha baskılı şekilde kullanmış olsaydım hiçbir şaibeye sebep olmadan herkes elini taşın altına koysaydı o zaman bu pandemi hastanesi bitecekti. Kimse de ‘rüşvet alındı’ diye bir şey diyemeyecekti.”

 

  • YENİDÜZEN: Baskı hissettiniz mi üzerinizde?
  • Ali PİLLİ: Pandemi hastanesi yapılması iyi olacaktı. Bizi de rahatlatacaktı. Ben iyi niyetli olarak bu projenin olmasını istedim. Bütün halkımızda bu konuda çok duyarlıydı. Bunu sadece Sağlık Bakanlığı değil, kaynakta sağlayarak yapacaktık. Bakanlar Kurulu’nda da görüştük ama bir sürecin olması gerektiği ortaya çıktı ve bir şekilde olmadı. Ama ben daha aktif televizyonlara çıkıp bunu daha baskılı şekilde kullanmış olsaydım, hiçbir şaibeye sebep olmadan herkes elini taşın altına koysaydı o zaman bu pandemi hastanesi bitecekti. Kimse de ‘rüşvet alındı’ diye bir şey diyemeyecekti. Zaten bizim kitabımızda bu yazmaz.
     
  • YENİDÜZEN: Kolan Hastanesi’ne ödenen miktarlar gündeme geldi. Ardından Kolan Hastanesi’nin alınacağı haberleri çıktı. Kiralanacağı söylendi.
  • Ali PİLLİ: Bu süreçler kolay geçmedi. Bilen biri Sağlık Bakanlığı’nın başarılı olduğunu görmesi gerekir. 28 Şubat’ta hastanede yangın çıktı, hastane tamamen fonksiyon dışı kaldı ve 10 Mart’ta da pandemi başladı. Biz o süre içerisinde gerçekten büyük mücadele verdik, hastaneyi yeniden hizmete koymak için. Bunu da sadece bakanlık değil, kurum, kuruluş, belediye ve her kesim ile birlikte yaptık. Bu elbirliği içerisinde pandemi hastanesi de olabilirdi.

 “Kolan Hastanesi çok pahalı istedi”

 “Kolan Hastanesi’nin kiralanması da söz konusuydu. Daha sonra satın alma gündeme geldi. Ama bayağı yüksek bir fiyat istenildi. Bu kadar yüksek fiyatı da hiç kimse vermez.”

  • YENİDÜZEN: Süreci anlattınız, projenin olduğunu söylediniz, herkes de hazırdı diyorsunuz o zaman neden yapılmadı? Bunun cevabı yok, para mı yoktu?
  • Ali PİLLİ: Para vardı. O süreç bir şekilde süreç olması gerekirdi, ihaleye kadar. Süreç uzun sürdü, belli şeyler aralara girdi ve bu iş uzadıkça uzadı. Olmadı. Bürokrasi engel oldu. Sonra Kolan Hastanesi’ne taşındık, belli hizmetler verdik. Kolan Hastanesi’nin kiralanması da söz konusuydu. Daha sonra satın alma gündeme geldi. Ama bayağı yüksek bir fiyat istenildi. Bu kadar yüksek fiyatı da hiç kimse vermez. Kira da yüksekti.   
    Pandemi kelimesini ben ortaya attım ama söyledikçe olmuyor, bu pandemi kelimesini bitireceğim. 20 Temmuz pandemi kelimesinin kullanılmaması için bazı projeler vardır. Onları ortaya koyacağız. Bazı şeyler yapılıyor. Dolayısıyla bu pandemi kelimesi artık olmayacak. Yapıldı mı yapılmadı mı, nerde olacak gibi… Şu bir gerçektir ki, Covid-19 hastalarına bakabileceğimiz, kalabilecekleri yer vardır.
    Halkımız rahat etsin öyle vakalar da çıkarsa bizim bunları tedavi edeceğimiz yerlerimiz vardır. Dünden bugüne de çok gelişmiştir. 36 vantilatör cihazından 142’ye çıkmıştır. Mesela ayaktan tanı merkezindeki 40 oda, 40 vantilatörün girebileceği alt yapıya sahiptir. Her oda, bir yoğun bakım olacak şekilde yapılmıştır.
     
  • YENİDÜZEN: Sağlık örgütleri eleştiriyor, öneriler veriyor.
  • Ali Pilli: Bazı sağlık örgütleri benim söylediklerimi, yaptıklarımı onaylıyor. Biz Bakanlık olarak politika yapmıyoruz. Gerçekler ne ise onu söylüyoruz. Sağlıkta da en iyi hizmet vermenin planını yapıyoruz. Bir tane binayı tutar üzerine pandemi hastanesi yazarım, yatak da atarım ki çoğu da öneriyor bunu… Ama ben hastanın tedavi olacağı yer isterim. Sırf gösteriş olsun diye değil, sırf hizmet alsın diye isterim. Az, öz olabilir ama daha iyi hizmet vermeliyiz. Bir hastanın ne kadar hizmet alabileceğini, nerede daha iyi hizmet alacağını bilirim. O nedenle bu dönemde Covid-19 hastalarının nerede daha iyi hizmet alacağını çok iyi bilirim. Önemli olan mekan değil, alt yapı, doktor, hemşire eksikliği var. Bunların plan programlarını yaparak adım atmalıyız. Ben inanıyorum ki Covid-19 için mücadelemiz tamamdır. Çünkü elinde sonunda o konuşanların hepsi benim söylediklerimi takdir ediyor. Bunu da takdir edecekler, göreceksiniz. İlk başta hepsi benim üzerime geliyordu. Ama Covid-19’da bir başarı kazandık. Bu işi de hep birlikte yaptık. Bunda da başarılı olacağımızı yine görecekler. Ondan sonra konuşmayacaklar. Onun için önemli olan sonuçtur.

 “Evet parayı sakladım”

“ Girne Amerikan Üniversitesi’nin yarım kalmış hastanesini aldık. ‘Sağlık Bakanlığı parayı saklıyor’ denildi evet sakladım. Evet fondaki bir miktar parayı bu hastane için kullanacağım. TC’de iç donanımı içim 8 milyon TL ayırdı. İkisi de aynı anda ihaleye çıkılacak.”

  • YENİDÜZEN:  Ne kadar diyalog içerisindesiniz?
  • Ali Pilli: Herhangi bir sıkıntım yoktur. Söyledikleri bazı şeyler de gerçektir. Alt yapı eksikliği vardır. Bu eksikliğin giderilmesi için de çalışıyoruz. Her şeyimizi yavaş yavaş düzeltmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar gelen hükümetler yapmadı sadece bu hükümet değil. Sağlığın alt yapısına gerekli hizmeti vermemiştir. Yani katkılar yapılmış olabilir ama gereken yapılmadı. Dolayısıyla bizim hedefimiz bundan sonra bunu en iyi şekilde yapmaktır.
    Girne Amerikan Üniversitesi’nin yarım kalmış hastanesini Vakıflar’dan aldık. Biz bunu alabilmek için 1 yıldan beridir uğraşıyoruz. Girne halkı için muazzam bir hastane olacak. Önümüzdeki hafta içerisinde ihaleye çıkılacak. Parası da hazırdır. Sağlık Bakanlığı parayı saklıyor denildi evet sakladım. Evet fondaki bir miktar parayı bu hastane için kullanacağım. TC’de iç donanımı içim 8 milyon TL ayırdı. İkisi de aynı anda ihaleye çıkılacak.

 “Ben inanıyorum ki Covid-19 için mücadelemiz tamamdır. Çünkü elinde sonunda o konuşanların hepsi benim söylediklerimi takdir ediyor. Bunu da takdir edecekler, göreceksiniz. İlk başta hepsi benim üzerime geliyordu. Ama Covid-19’da bir başarı kazandık.”

  • YENİDÜZEN: Mevsimlik hemşire alımı yapıyorsunuz. Öyle bir tanım var mı?
  • Ali PİLLİ: Covid-19 mücadelesinde yaklaşık 30 kişi geçici personel aldık. Şimdi hemşire ihtiyacımız var, yeterli değil. Havaalanına, limanlara, geçiş noktalarına hemşire istiyorsunuz. Temas takip ekiplerini getirip götürecek çalışan istiyorsunuz. Bu mücadele içerisinde onlar da olmalıdır. 6 aylık geçici statüde bunlar alınacak. Kim ne derse desin biz bu çalışanları almak zorundayız. 50 hemşire alma yetkimiz var ama taaa Aralık’ta alabiliriz. Peki Aralık’a kadar pandemiye bekle mi? diyeceğiz. O yüzden buna kimsenin karşı çıkmayacağına inanıyorum. Ama eğer isterlerse mahkemeye gitsinler, iptal etsinler. Yasal mı diyecekler? Evet yasaldır. Bu yasada vardır. Sen bana Aralık’ta al dersen ne olacak? Pandemi alsın gitsin? O zaman hep birlikte bir çare üretmeliyiz. İlgili sendikalar ile konuştum. Ortak bir zeminde anlaşmak gerekiyor. Dolayısıyla sorun olacağını zannetmiyorum. Hepsi geçici olacak, kadro söz konusu değildir. 6 -8 ay sonra durdurulacaklar. kimsenin kadrosunu kapatmıyoruz. Kaldı ki buraya gelen kişilere, ‘eğer bir yerde çalışıyorsanız sakın işten çıkıp bize başvurmayın. 6 aylıktır 6 ay için işinizi kaybetmeyin’ diye söylüyorum.
     
  • YENİDÜZEN: PCR uygulaması ile açılım yapıldı. Ama hem karantinasız açılımın hem de sadece PCR’ın yeterli olmadığı yönünde görüşler var. PCR artı Elisa antikor testi ve karantina uygulansın deniliyor. Neden bu yol izlenmedi?
  • Ali PİLLİ: Yapılan hiçbir testin yüzde yüz garantisi yoktur. En güvenilir testler de PCR testleridir. Antikor testleri PCR’dan daha güvenli değildir. Biliyorsunuz son 72 saat öncesi PCR ile gelme olayını da 120 saate çıkardık. Eğer biri o dönemde yakalanmışsa semptomlar daha fazla çıkacağı için bunu yaptık. Tamamen teşhiste yüzde yüz garanti olmasa dahi riski azaltıyor. Elisa antikor testlerinde de bir garanti yoktur. Uyguladığımız yöntem dünyanın kabul ettiği yöntemdir. Ancak yüzde yüz değil. Çünkü semptomların çıkma süresi 21 güne kadar çıkabilir. Son günlerde vaka test yapmış ve negatif çıkmışsa bizim testimizde de biz onu yakalamayabiliriz. Ama bu kişiden kişiye de fark edebilir.
     
  • YENİDÜZEN: Açılım sonrası insanlarda tedirginlik var. Aradan kaçanlar yerel bulaşa sebebiyet verebilir diye… Siz yerel bulaş bekliyor musunuz?
  • Ali PİLLİ: Yapılan testlere baktığımız zaman 7 pozitif vaka çıktı. Kazakistanlı vatandaşlar vardı zaten Kazakistan’da bulaş seviyesi yüksek. Onlar zaten karantinadaydı evli bir çifte çıktı ve bir başka vatandaşta. Diğer 4 kişi de Türkiye vatandaşıydı. Bunların birbiriyle bağlantısı yoktu.
    Bugüne baktığımızda yerel bulaş yok. Ama süreç içerisinde bazı şeyler netleşecek. 10 gün geçti bazı belirtiler olabilirdi. Yüzde yüz olmayacak diye bir şey yoktur. Her halükarda alacağımız önlemleri şimdiden belirledik. Eylül-Ekim’de ikinci dalga olacak deniliyor ama olmayabilir yaz dönemi içerisinde de bitebilir. Bazı ülkelerde gittikçe azalıyor. Temmuz ayında biz önümüzü daha iyi göreceğiz.  Herkesin beklentisinden de daha az vaka çıkıyor.
     
  • YENİDÜZEN: Biraz böyle bir açılımla şansımızı zorladık mı?
  • Ali PİLLİ: Dünya açıldı. Sağlık çok önemli hep ön planda ama ekonomi de önemli. Ülkeler açıldı çünkü ekonomik faaliyet de açılması lazım. Biliyorsunuz baskı da vardı. Oteller, restoranlar bazı işyerleri çalışamıyor. Bilmiyorum ne olacak ama şimdilik iyi gidiyoruz.
     
  • YENİDÜZEN: Karantinadan neden vazgeçildi? Karantinasız gelenlerin takibi sağlıklı yapılabiliyor mu? Karantinalı açılım maliyeye mi takıldı?
  • Ali PİLLİ: Sağlık ön plandadır ve sağlığa verilecek para vardır. Biz dünyanın ilerisinde yöntemler kullanıyoruz. Ama yüzde yüz garanti istersen kapanacaksın. Dışa bağlantın, ilişkin, alış verişin olmayacak. O zaman yüzde yüz garantidir.
    İnsanlar karantinayı da uyguluyor. Eskiye nazaran herkes bu konuda daha da duyarlı. Herkes uymuyor diye bir şey söz konusu değildir. 

 “KTTB Başkanı başkalarına hizmet ediyor”

 “Maalesef K.T Tabipleri Birliği Başkanı başkalarına hizmet ediyor. Önce bulunduğu yerde görevini yapsın. Asli görevi doktorun, kendi görevini yapmaktır.”

 

  • YENİDÜZEN: K.T Tabipleri Birliği ilk salgında olası vaka sayısıyla ilgili öngörüde bulunmuştu. Sizin bu dönem için öngörünüz nedir?
  • Ali PİLLİ: K.T Tabipleri Birliği’nin söylediklerinin hep tersi çıktı. Ben doktorum ve halkımın sağlığını  düşünüyorum. Atacağım ve attığım tüm adımlarda önce sağlık diyorum. Kişi olarak da tüm hedefim buydu. Bundan sonra da tuttuğum yol ekibimle birlikte yine halkın sağlığıdır. Olabilecek tehlike anında da her şeyi yaparım. Ama maalesef K.T Tabipleri Birliği Başkanı başkalarına hizmet ediyor. Önce bulunduğu yerde görevini yapsın. Asli görevi doktorun, kendi görevini yapmaktır.
     
  • YENİDÜZEN: Bu konuda KTTB Başkanı’nın görevini yapmadığı noktasında herhangi bir tespitiniz var mı? Varsa yasal işlem başlattınız mı?
  • Ali PİLLİ: Günü gelince her şey yapılacak.
     
  • YENİDÜZEN: Geçen haftalarda Başbakan’ın sizi görevden alacağına dair iddialar ortaya atıldı. Böyle bir şey yaşandı mı? Başbakan ile aranızda sorun var mı? Size herhangi bir rahatsızlık iletildi mi?
  • Ali PİLLİ: Herhangi bir şey iletilmedi. Herhangi bir rahatsızlık da yok. Ben görevimin başındayım. Böyle bir şey yok.

 “Pandemi kelimesini ben ortaya attım ama söyledikçe olmuyor, bu pandemi kelimesini bitireceğim. 20 Temmuz, pandemi kelimesinin kullanılmaması için bazı projeler vardır. Onları ortaya koyacağız. Bazı şeyler yapılıyor. Dolayısıyla bu pandemi kelimesi artık olmayacak.”

  • YENİDÜZEN: Çok zorlu bir dönemde bakanlık yapıyorsunuz. Sizi en çok olumsuz etkileyen bu dönemde ne oldu?
  • Ali PİLLİ: Halkımdan çok memnunum. Halkım çok duyarlı oldu. Büyük bir yardımlaşma yaşandı. Basında çıkan bazı konuşmalar oldu hakkımda onlara önem vermedim. Halkım çünkü benim yanımdaydı. Ben hizmet için varım. Mevki hastası da değilim, ben hizmet hastasıyım.
    Canımı sıkan şey bu meslekteki bazı kişilerin hizmet aşkı olması lazım, elbirliği ile burayı nasıl ileriye taşırız onun çabasını görmek isterim, baltalamasını istemiyorum. Belli kişiler ki beni tenkit ediyor gelsinler hep beraber bu sağlığı belli yerlere götürelim. Sağlıkta tenkit etmek çok kolaydır. Önemli olan sıkıntıları her birlikte aşarak, sağlığı ileriye taşımaktır.
    Ama biz sağlığı ileriye götürmek için hedeflerimizi koyduk. Girne’ye hastane kazandıracağız dedik, ben var mıyım, yok muyum önemli değil ama bu olacak. Güzelyurt Hastanesi bitecek. Lefkoşa’ya 500-600 yataklı hastane istedik, TC’den parası ayrıldı.
    Pandemi hastanesi kelimesini ortaya attık, geç kaldı o da bitecek. Mimar ve Mühendisler Odası ile biz konuştuk. Bu pandemi hastanesi değil, ileride pandemi hastanesine çevrilebilir, hastaneyi rahatlatacak Onkoloji Hastanesi’nin arkasında 4 katlı bir bina olacak.  3 ayda bitmezse bile, bitecek bir proje ortaya çıkıyor.
Bu haber toplam 8148 defa okunmuştur
İlgili Haberler