Didem MENTEŞ

Değirmenlik’te 4 Ağustos 2014 tarihinde kocası ile oğlunu ayırmaya çalıştığı sırada av tüfeği ile vurularak hayatını kaybeden Necla Çağdaşoğluları’nın öldürülmesiyle ilgili Mahkeme kararını açıkladı.
Ağır Ceza Heyeti, sanık Ördel Çağdaşoğluları’nın eşini ‘ciddi tahrik ve provokasyon’ nedeniyle kaza sonucu öldürdüğünü tespit ederek, 45 yıllık hayat arkadaşını kaybetmenin büyük üzüntüsü ve acısını çektiğinin berrak bir biçimde görüldüğünü belirterek, 2 yıl hapis cezası vermeyi uygun ve adil buldu.
4 Ağustos gününden beri Merkezi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ördel Çağdaşoğluları, dün son kez Mahkeme huzuruna çıkarıldı. Büyük hüzün yaşayan Çağdaşoğluları’nı evlatları yalnız bırakmazken, Değirmenlik’te yaşayan dostları da Mahkemeye geldi. Ördel Çağdaşoğluları, kararın sonuna doğru gözyaşlarını tutamazken, mahkeme salonundaki herkesi de ağlattı. Karar sonrası dışarıyla çıkarılan Çağdaşoğluları, evlatlarına sarıldı.

10 davanın 9’undan beraat etti
‘Adam öldürme’ suçu başta olmak üzere aleyhine 10 dava getirilen sanık Ördel Çağdaşoğluları ile ilgili karar önceki gün Ağır Ceza Mahkemesi tarafından okunmaya başlanırken, sanık hakkında verilen ceza dün açıklandı. Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi’den oluşan Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti’nin baktığı davada, Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Ergül Kızılokgil ve sanık Ördel Çağdaşoğluları’nı temsilen Avukat Emre Kadri mahkemede hazır bulundu. Kararı okuyan Başkan Ömer Güran, adam öldürme suçuyla ilgili olarak Ceza Yasası’nın ön gördüğü hukuki prensiplere değinerek, söz konusu suçun müebbet cezası içerebildiğini vurguladı.

Ağır bir suç
Sanığın mahkum edildiği suçun ne kadar ağır ve vahim olduğunun berrak bir biçimde anlaşılmakta olduğunu aktaran Yargıç, Anayasa’ya göre herkesin hayat ve vücut hakkına sahip olduğu ve yasayla bunun güvence altına alındığını aktardı. Hayat Hakkı’nın korunmasının diğer tüm haklardan önemli olduğunu ve özellikle devlet tarafından toplumsal değer olduğu için korunmakta olduğunu aktaran Ömer Güran, yasaların adam öldürme suçunun diğer suçlara nazaran en ağır cezayı gerektiren suç  olarak nitelendirildiğini aktaran. Herkesin yaşam hakkına sahip olduğunu hem Anayasa hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde devleti korumak ve diğer kişilere verilecek cezalar yönünde olduğunun görüldüğünü söyledi.

“Sanık üzgün ve nadim”
Yargıç Ömer Güran, yasaların kişileri güven içinde yaşama hakkını ve özellikle hiç kimsenin başka bir kimsenin yaşamına son verme hakkı olmadığını algılamanın zor olmadığını aktardı.

Bu gibi suçları işleyenlere ibret verici ve ıslah edici cezalar verilmesi gerektiğini aktaran Yargıç Ömer Güran, huzurlarındaki davayı çok kapsamlı bir şekilde incelediklerini aktardı.
Yargıç Güran, Heyet olarak davanın en başından beri sanığı gözlemlediklerini ve davanın en başından beri sanığın çok üzgün ve nadim olduğuna dair izlenim edindiklerini aktardı. Sanığın 4 Ağustos’tan beri Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu olarak bulunduğunu ve yargılanmayı beklediğini belirten Yargıç, sanığın bu kazayı ciddi tahrik ve provokasyon neticesinde işlediğini tespit ettiklerini açıkladı.

“Sanığın acı çektiğini gözlemledik”
Sanığın 65 yaşında olduğunu ve artık hayatının son baharını yaşamakta ve sağlık sorunları olduğunu söyleyen Yargıç Ömer Güran, şunları vurguladı:
“ Sanığın işlemiş olduğu suç dolayısıyla 9 çocuğunun annesi, 7 torunun ninesi olan ve de 45 yıllık eşi ve hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü ve acısını çektiğini berrak şekilde görüp hissedebilir durumdayız. Hayat arkadaşı, çocuklarının annesini, torunlarının ninesini kaybeden sanığın bu acıyı hayatının sonuna kadar yaşayacağı da görülmektedir. Bu çerçevede sanığın lehine ve aleyhine olan tüm hususları titizlikle değerlendirdikten sonra ve yargısal prensipleri de göz önünde bulundurarak sanık Ördel Çağdaşoğluları’na 2 yıl hapis cezası vermeyi uygun ve adil buluruz.”